Çıtır çıtır, sanat eseri gibi görünen ekşi maya ekmeğe karşı özel bir ilgim ve aşkım olduğunu itiraf ediyorum. Bir kaç yıldır uzaktan izliyorum bu muhteşem ekmekleri yapanları. Hele de korona döneminde sosyal ağlarda paylaşılan videolar beni benden aldı. Nasıl muhteşem ekmekler yapıyordu herkes, benim de buna dahil olmam gerekiyordu!  Hemen tarifleri izledim, marketlerde satılan kuru ekşi maya ve normal maya ile ekmek denemeleri yaptım. Poğaçadan hallice ekmekler ortaya çıktığını görünce yani, bu girişimim başarısızlıkla sonuçlanınca işin böyle yapılmayacağını anladım.

Öncelikle sağlık için ekşi maya ekmek tüketmemiz gerektiğini düşünüyorum. Uzun fermantasyon sırasında ekşi maya, buğdayın içindeki glüten proteinini aminoasitlere dönüştürüyor. Dolayısıyla ekmek kolay sindiriliyor ve şişkinlik yapmıyor. Yaklaşık 30 saat süren uzun fermantasyon sırasında, asit tahılı önden sindiriyor ve ekmeğe hoş bir lezzet katıyor. Ekşi mayanın içinde yer alan faydalı bakteri ve mantarlar, aynı ev yapımı diğer fermente gıdalarda olduğu gibi bağırsak floramız için de çok faydalı probiyotikler barındırıyor. Adeta bir şifa kaynağı.


Bir gün instagramda fotoğraflara bakarken muhteşem bir ekmek çıktı karşıma. Ünye’den çok sevdiğim ablam Emine Yiğit Dokgöz’ün ekşi maya ekmeği. Nasıl da güzel anlatıyor Emine Abla yapılışını sanki herkes yapabilirmiş gibi. Onun ekmeğine hayranlıkla bakıp yorum bıraktığımda O, tüm zarifliğiyle bana “Fatmacığım sen de yapabilirsin, buraya geldiğinde sana göstereyim” demez mi? Dünyalar benim oldu adeta. Ünye ziyaretimde onun o muhteşem balkonunda, Ünye’nin yalı manzarasına karşı, bir acı kahve eşliğinde, ekşi maya ekmek aşkımızı konuştuk. O bana çok kıymetli mayasından verip, ekmeği nasıl yapacağımı uygulamalı anlattı.

Ekşi mayalı ekmeğin, normal ekmeğe göre daha düşük glisemik indekse sahip olduğundan, kan şekerinin aniden yükselmesini önlediğini öğrendim. Kan şekerinin ve insülin düzeyinin normal seyretmesi, sık sık hissedilen açlık hissinin ortadan kalkmasına yardımcı olduğunu duyunca sevindim. Çünkü hem ekmek yiyecek hem de kilo almayacaktım.

Ankara’ya döner dönmez denemeliydim, ama ekşi maya aceleye gelmez, ekşi maya ekmek yapımı sabır istiyor. Onu besleyeceksin, gözün gibi bakıp, kollayacaksın. Özenle ve sabırla  yoğurup, mayalanması için bekleyip, nazikçe incitmeden katlayacaksın. Emek vermeden, özen göstermeden muhteşem ekmekleri elde etmenin zor olduğunu gördüm. Ekmeği pişirmek ise başlı başına sanat gerektiriyormuş. Benim ekşi mayayı sevdiğim kadar onun da beni sevmesi alışması gerekiyor belki de.

Her aşamasında videoya çekip, bu konuda çok  tecrübeli ve deneyimli olan Hocama gönderdim, onayını almak önemliydi, atladığım bir husus olmamalıydı. İlk denemem pek başarılı sonuçlanmasa da, o ekmeğin pişerken eve yaydığı koku ve fırından çıktıktan sonra çıkardığı çıtırtı her şeye değerdi. Denemekten vazgeçmeyeceğim Emine Ablacığım, “çekirgen” görev adamı. Hiç sıkılmadan en iyi ekmeği yapmak için çabalayacağımdan ve o değerli ekşi mayana çok iyi bakacağımdan emin olabilirsin Hocam.

ÜNYE KENT GAZETESİ

6 Yorumlar

  1. iştah açıcı bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık. :)

    YanıtlaSil
  2. Ekşi mayalı ekmek ben de çok seviyorum ama evde yapınca oturup hepsini yiyordum özellikle pandemi döneminde ellerine sağlık Maviannrm

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ayyy evet ya valla tereyağ ve tulum peynirle sıcak sıcak hepsini yer insan :)))

      Sil