İzmir Gümüldür’deyim birkaç haftadır. Seferihisar, Ürkmez ve Menderes’teki yangınların dumanlarının ve kül serpintilerinin Gümüldür’e ulaşmasına şahitlik ettim. Her an buralara da gelebilir endişesiyle ormanlar yanarken seyirci kalmanın hüznüyle maalesef sadece dua edebiliyorum. Yanan hayvanların ve ağaçların çığlığını duymamak için insanoğlu yine kulaklarını tıkadı.

Karadeniz’den Egeye, Egeden Akdeniz’e memleketimizin her bir köşesi ayrı zenginlikte. Bir tarafta fındık ağaçları, diğerinde zeytin ağaçları, çam ormanları, pamuk tarlalarıyla, verimli topraklarıyla ülkemiz zengin bir ekosisteme sahip. Son yıllarda, turizm alanları, yerleşim yerleri, madencilik ve enerji tesisleri orman alanlarına doğru genişledi. Hatta bu faaliyetler yapılsın diye ağaçların kesilmesi için yasalar çıkarılıp, koruma alanı dışına çıkarıldı verimli alanlar. Eskiden doğaya ve toprağa saygılı bir toplumduk bizler oysaki. Ne zaman bunu yitirdik felaketler de ardı ardına üstümüze yağmaya başladı, ah bir anlayabilsek bunu!

Bir ağaç kırk yılda büyüyor, sadece dört dakikada yanıyor. “Yangın var, can kaybı yok,” diyen yetkililere sormak isterim; Sadece insanlar ölünce can kaybından bahsetmek ne kadar doğru? O ormanda yaşayan hayvanlar da birer can değil mi? Yetişkin kuşlar yangında kaçabilir ama yavrular kaçamaz, kaplumbağalar ve kirpiler yangından kaçamaz. Arılar ve daha nice orman canlıları hayatını yitirdi. Ormandaki ekosistem dakikalar içinde yok oldu.

Çoğu yangının ihmal ve dikkatsizlikten çıktığını varsayıyoruz, yol kenarına atılan sigara izmaritinden, anız yakma, piknik ateşi veya cam şişeden. Ancak aklımızın ve hayalimizin alamadığı kötülük ise birilerinin kasten orman yangını çıkarmış olma ihtimali. Yangın, duman ve ateş gördüğümüzde 112’yi aramayı unutmayalım.

İnanılır gibi değil ama 2024 yılında yaklaşık 3 bin 500 hektarlık orman alanı anız yakılması nedeniyle kül oldu. Göz göre göre her yıl ormanlarımızın yok olmasına engel olmak için, orman alanlarında denetimin arttırılması, bu alanlarda imar izni verilmemesi, enerji nakil hatlarının bakımının yapılması, yangın söndürme uçaklarının alınması, kapasitesinin arttırılması, bu alanlarda çalışan yangın personel sayısının ve imkanlarının arttırılmasıyla yangınların önü bir nebze olsun alınabilir. 

Son ırmak kuruduğunda,

Son ağaç yok olduğunda,

Son balık öldüğünde; beyaz adam,

Paranın yenmeyen bir şey

Olduğunu anlayacak.

Kızılderili Atasözü

0 Yorumlar