Sosyal Medya Çukuruna Düşmek!
Yazlıkta çocuklar gün içinde denize girip çıkıyor, kum voleybolu oynuyor, akşam bisikletle turluyor, yorulunca bisikletin yerini saklambaç alıyordu geçen yıllarda. Onların neşeli ve enerjik sesleri bana müzik gibi gelir, coşkularıyla mutlu olurdum.
Geçen akşam sitenin çocuklarının toplanmış, karşıdaki bahçede sessizce oturmalarına şaşırdım. Alışmışım onların gülüşmeleri ve bağrışmalarına. Ellerindeki telefonun ışığı yüzlerine vurmuş, çıt çıkarmadan ekrana bakıyorlardı. Bir kısmı oyun oynuyor, diğeri taktik veriyor, kızlar da sosyal medyada izledikleri videoları birbirlerine gösteriyordu belli ki.
Ellerindeki telefonla ne yaptıklarını, nerelerden beslendiklerini nelere maruz kaldıklarını biliyor muyuz? Yalnızken veya arkadaşlarıyla telefona bakmaları neyse de, toplum içinde kafasını kaldırmadan, çevresiyle iletişim kurmadan duran gençleri ve çocukları görünce üzülüyorum. Benim endişem yalnızca çocukların telefona bağımlı hale gelmesinin ötesinde bir yerde. Aileleriyle ve çevresiyle iletişim kurmayan bir nesil geliyor bangır bangır.
Adolescence
(Ergenlik) dizisini tüm ebeveynlerin izlemesini öneriyorum. “Aslında suçlu kim,
bu neden yaşandı ve önlenebilir miydi?" diye soruyor. Ergenlik dönemindeki
çocukların sosyal medya etkisiyle şiddet ve zorbalığa yönelimini ortaya koyan dört
bölümlük bir dizi. İngiltere'de 13 yaşında bir çocuğun, okuldan tanıdığı akranı
bir kızı bıçakla öldürmesi ekseninde yaşananları konu alıyor. Yetişkinlerin,
çocukların sosyal medyada kullandıkları dile olan yabancılığını, kadın
düşmanlığını, internet ünlülerinin gençler üzerindeki etkisini irdeleniyor. Bunları
konuşmak bizim sorumluluğumuz, bu dizi bunu başarıyor
0 Yorumlar