Pandemi ile birlikte online eğitimler ve çalışmalar bizi eve bağladı. Sabah üstüne giydiği gri eşofmanla sabahtan akşama kadar tabletin, telefonun önünden kalkmayanı bilirim. “Motivasyonum düştü, içimden giyinip dışarı çıkmak gelmiyor” diyen arkadaşlarınız vardır sizin de. Motivasyon kavramını anlatıyordu geçenlerde eğitimci yazar Dr. Bahar Eriş. 

Motivasyon bekleyerek gelmez, eyleme geçerek, ilk adımı atarak gelir diyor. Motivasyon kavramı yerine geçmişte sorumluluk, irade gibi kavramların daha ön planda olduğunu söylüyor. Ancak bugünlerde bunların  çok duyulmadığına dikkat çekerek motivasyon kavramının, işi yapma sorumluluğunu kişinin üzerinden aldığını, başka birisine devrettiğini düşündüğünü değiniyor. 

Haksız da değil sanırım. Motivasyonumuzu hep dış etkenler düşürür gibi bir düşünce oluşuyor “motive olamıyorum” dediğinde biri bana. Frederick Herzberg diye biri motivasyonu etkileyen faktörleri Hijyen Faktörler ve Motive Eden Faktörler olarak ayırmış. Maaş, iş güvenliği, düzgün çalışma koşulları hijyen faktörler arasında sıralanıyor. Bunlar yoksa motivasyonu unut. Ancak bunların olmasıyla da motivasyon sağlanmıyor. Karnının doyması, güvende olman Maslow piramidinin en altı, ana rahminin temel koşulları yani. Bu asgari minimum koşullar var diye için çalışma coşkusuyla dolup taşmıyor.

“Motive eden faktörler”, kişinin kendini değerli, ait ve yeterli hissetmesini destekleyen faktörler. “Yaptığım işin bir anlamı var, başarım fark ediliyor, takdir ediliyorum” düşünceleri istekle çalışmayı sağlıyor. Okulda da aynı şey geçerli değil mi zaten? Çocuğun karnı açsa ve kendini güvende hissetmiyorsa nasıl heyecan duysun? Bunlar asgari minimum koşullar. Bunlar sağlandıktan sonra yetenek ve ilgi alanlarına uygun bir müfredat, çabanın takdir edilmesi, kendini gerçekleştirmesi için destek vermek istekliliği arttırabilir. Yani Maslow piramidinin tepesi gibi. 

Amerikalı psikolog Abraham Maslow insan psikolojisi teorisi olan bir ihtiyaçlar hiyerarşisi piramidi yapmış 1943 yılında. Bu piramidin en tepesinde; Kendini gerçekleştirme gereksinimi yer alıyor. Aşağı doğru inildikçe şu şekilde sıralanıyor; Saygınlık gereksinimi. Ait olma, sevgi, sevecenlik gereksinimi. Güvenlik gereksinimi. Fizyolojik gereksinimler. 

Motivasyon düşüklüğünün nedenlerini tek başına insana yüklemek yanlış. Bir taraftan da okul ve işyeri gibi kurumların sorunları önemli bir etken. O kuruma ait hissetmeyen ama orada olmak zorunda olan insanlara iş yaptırmaya çalışmakla ilgili. Ait olduğu yeri bulan, bir uğraşa gönül veren insanlarda motivasyon çoğunlukla mesele değil. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Kaynak: Dr. Bahar Eriş

Eğitimci, Yazar


Fotoğraf: Yıllar öncesinden "Ah güzel İstanbul"
 

ÜNYE KENT GAZETESİ

15 Yorumlar

  1. Merhaba diaryofmeri'nin blog keşif etkinliğinden geliyorum :) İnsan kendini ait olduğunu hissettiği yerde motivasyon sorunu yaşamıyor gerçekten. Ama bu ideal ortam da hep aynı şekilde kalmayabiliyor. O zaman bu dürtüyü kendi içimizde aramamız gerekiyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hoşgeldin
      evet içimize bakmayı unuttuk epeydir bence tüm cevaplar orada :)
      sevgiler

      Sil
  2. O kadar kendimi bulduğum bir yazı oldu ki... Her aklıma bir fikir geldiğinde uygulamakta zorlanıyorum. İşlerim o kadar aksıyor ki.. Her seferinde de arkasında durduğum ya da saklandığım cümlede buluyorum kendimi.. ''Motivasyonum yok'' Aslında hazırlanıp eğleme geçtiğimde çok güzel şeyler başarıyorum. Sanırım benim sorunum o kısma gelememekte çoğu zaman.. Ve sonrasında işe koyulunca öncesinde boşa geçen zaman... Emeğine sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. eyleme geçmek her zaman iyi hissettirir
      uyuşukluk ise uyuşukluğa davetiye çıkarır
      çok teşekkürler yazımı beğendiğiniz ve yorum yaptığınız için

      Sil
  3. Ne kadar haklısınız?! Şöyle ki artık herkes o kadar stresli, sinirli ki birbirimizin motivasyonunu da düşürüyoruz. Sanırım bazen içe dönmek iyi geliyor. Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  4. instagram'daki videolardan çıkıp bir şeyler yapmak için o motivasyona ihtiyacım olduğunu hissediyorum bazen...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kesinlikle
      hele de o tik tok lar
      anlamsızca bir sürü vakit kaybına yol açan videolar
      kitap okumayı unutturdu maalesef herkese

      Sil
  5. Merhaba blog kesif etkinliginden bukdum sizi. Motivasyonda degiskendir uzun sureli planlarda motive olmanin pek etkisi olmuyor. Bunun yerine sonuca duydugumuz istegimiz gudumuz devreye giriyor. Bununla birlikte disiplin aliskanliklarini duzenleyebilmek vs... kisisel gelisim kitaplari genelde bize cok sey ogretir ama hep de teoride kalir. Yaziniz icin tesekkur ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben yorumunuz için çok teşekkür ediyorum

      Sil
  6. kış depresyonu oluyor bugünlerde biraz isteksizlik normal ama insanın kendi içinden geliyor istek ve heyecan kendini kandırcan iştee :)

    YanıtlaSil
  7. oysa profil resminiz o kadar pozitiflik saçıyor ki bloğunuza bakmadan geçemedim arada bir gelip geçen depresyonlardan bana da uğruyor arada sizi de ziyaret etmiş. Maslow'u en son öğretmenlik sınavına hazırlanırken öğrenmiştim şimdi tekrar okuyunca anımsadım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. motivasyonum benim her zaman var. yazıda motivasyonum yok diyenlere tavsiyeler veriyorum oysa ki.
      yorumun için teşekkürler

      Sil
  8. Nice post thank you Julia

    YanıtlaSil