ADAB-I MUAŞERET
Çocukken evimizde sayfaları sararmış bir kitap vardı,
Adab-ı Muaşeret'ti sanırım ismi,
Sofra kuralları,
Bir topluma girdiğinde nelere dikkat edileceği,
Misafir karşılama,
Konuşma,
Oturup kalkma,
Yeme, içme konularında nasıl davranılması gerektiği ile ilgili bir kitaptı,
Benim çok ilgimi çekmişti nedense,
Hanımefendiliğin el kitabı gibi gelmişti bana o kitap,
Keşke Ünye'ye gittiğimde bulabilsem onu kitaplığımızdan,
Tam ismini ve kimin yazdığını hatırlayamıyorum.
Önemlidir bence belli bir nezaketle yaşamak,
İnsanın kendine saygısı varsa, diğer insanlara da vardır diye düşünüyorum,
Bir insanı tanımak için onunla yemek yemeniz yeterli olabilir,
Seyahatlerde de çıkar insnaların gerçek yüzü ortaya,
Çocuklarımıza da genel görgü kurallarını öğretmeliyiz,
Geleceğin yetişkinleri nezaketle hareket etmenin güzelliğini bilmeliler.
Yaşlı bir beyefendi tanıdığımız vardı,
Asla yemeğe başlamazdı evin hanımı masaya oturmadan,
Ya da kaçımız biliyor misafir yemeğini bitirip masadan kalkmadan, ev sahibinin de masadan kalkmaması gerektiğini,
Misafirin yanında esnemenin ayıp olduğunu,
Misafir salondayken saatlerce mutfakta kalmanın hiç de hoş olmadığını,
Yardım istemeden ihtiyaç sahibi birine yardım etmenin güzelliğini,
Kimseyi eleştirmeden ve yargılamadan konuşmanın önemini,
Çoğumuz biliyoruz da,
İş uygulamaya gelince,
Adam sende! diyoruz,
Adab-ı Muaşeret'ti sanırım ismi,
Sofra kuralları,
Bir topluma girdiğinde nelere dikkat edileceği,
Misafir karşılama,
Konuşma,
Oturup kalkma,
Yeme, içme konularında nasıl davranılması gerektiği ile ilgili bir kitaptı,
Benim çok ilgimi çekmişti nedense,
Hanımefendiliğin el kitabı gibi gelmişti bana o kitap,
Keşke Ünye'ye gittiğimde bulabilsem onu kitaplığımızdan,
Tam ismini ve kimin yazdığını hatırlayamıyorum.
Önemlidir bence belli bir nezaketle yaşamak,
İnsanın kendine saygısı varsa, diğer insanlara da vardır diye düşünüyorum,
Bir insanı tanımak için onunla yemek yemeniz yeterli olabilir,
Seyahatlerde de çıkar insnaların gerçek yüzü ortaya,
Çocuklarımıza da genel görgü kurallarını öğretmeliyiz,
Geleceğin yetişkinleri nezaketle hareket etmenin güzelliğini bilmeliler.
Yaşlı bir beyefendi tanıdığımız vardı,
Asla yemeğe başlamazdı evin hanımı masaya oturmadan,
Ya da kaçımız biliyor misafir yemeğini bitirip masadan kalkmadan, ev sahibinin de masadan kalkmaması gerektiğini,
Misafirin yanında esnemenin ayıp olduğunu,
Misafir salondayken saatlerce mutfakta kalmanın hiç de hoş olmadığını,
Yardım istemeden ihtiyaç sahibi birine yardım etmenin güzelliğini,
Kimseyi eleştirmeden ve yargılamadan konuşmanın önemini,
Çoğumuz biliyoruz da,
İş uygulamaya gelince,
Adam sende! diyoruz,
9 Yorumlar
Haklısın ne desen...
YanıtlaSilDedem de bana küçükken derdi ki "kalkacağın yere oturma"...Ne demek istediğini büyüdükçe anladım...
Ben de birine çok kızıp adab-ı muaşeret kitabı almıştım kendisine vermek üzere,küçük cep kitaoçığı gibi birşey, tabii vermeye utandım, bize kaldı kitap: )
Evet çok hakılısın Maviannem, sadece misafirin yanında değil aslında günün her anında uygulanması gereken birçok kural var, keşke uygulayabilsek. O zaman ne kadar da saygılı olurduk birbirimize karşı...
YanıtlaSilMavianne,okuyunca sofra dabını hemen kendimden örnek vermem gerekti. Asla tüm takım masya oturmadan başlanmaz bizim evde ve biri tabağındaki yemeği bitirmediyse o kişi beklenir. Misafir geldiğinde televizyonu kapatırız ki sohbet için buluşulmuştur nihayetinde.Kumandayı alan misafirlerimi de uyarmaktan hiç çekinmem. Televizyon izlemeye mi geldiniz diye sorarım açık açık.
YanıtlaSilAma gittiğim çoğu yerde aynı nezaketlerle karşılaşmıyorum. Yazları masanın üzerine karpuz çekirdeklerini tükürenlerle de karşılşatım !!!
Kısacası dışardan herkes pek kibar ama dediğin gibi bir sofrada her şey anlaşılıyor aslında.
çok haklısınız tüm yazdıklarınızda..
YanıtlaSilsevgiler,
Zeynep..
Sevgili maviannem, sizlerin böyle yazılarınızı ve yorumları okurken kuruyan umudum yeşeriyor . İnşaallah sizler ve yetiştirdikleriniz bu topluma maya olacak.
YanıtlaSilBiliyor musun bazen 25 sene karda ,kışta,yayan yapıldak köy yollarından soğuk sınıflarda tükettiğim ömrüme hayıflanıyorum .Derken sen ve blog dünyasından sizler gibi dostlar tanıdıkça yeniden yaşama şevki duyuyorum.
Öpüldünüz güzel mavimm
nalan ablam ne güzel bu sözleri sizden duymak.çok teşekkür ediyorum. guru duydum.teşekkürler sözlerine
YanıtlaSilzeynepciğim teşekkürler
buğdat tanem, malesef nezaket çok az kişide kaldı ama bizler ve bizim değdiğimiz insanlar da olması da güzel.umudumuz var gelecekten
annemahsustan, kitaplarda okusalar da uygulamayanlar da çok malesef
kankim ya bizim evde de vardı o kitaptan. Benimde en çok dikkatimi çeken merdivenden çıkma kurallarıydı... Çıkarken erkek arkadan geliyor, ,inerken de kadın. Hihiii kim uyar bilmem ama böyle bir görgü kuralı var. Bu çok önemli olmayabilir ama sofrada uyulmazssa çok gıcık olurum.
YanıtlaSilÖptüm çok çok
Bu kurallari uygulayan az insan kaldi. En onemli sey halbuki. Insanin nasil bir aileden geldigi, gorgusu, bilgisi bu kurallara uyup uymadigindan anlasilir. Cocuklara ogretmeye ozen gosterdigim seyden biri.
YanıtlaSilbabamda da vardı o kitaptan.Bak nasılda hafızalarımızda yer etmiş.
YanıtlaSil