23 Nisan’da çocukların büyüklerin makamına oturması uygulaması ilk kez ne zaman yapıldığı konusunda internette yaptığım araştırma sonucu şu açıklamalara ulaştım; 

Çocukların cumhurbaşkanı, başbakan ve meclis başkanı koltuklarına oturması 1984’ten itibaren gelenek haline geldi. Türkiye'de 1921'den itibaren "23 Nisan Millî Bayramı" adıyla kutlanmaya başlandı, ilk başta yasal adı "Çocuk Bayramı" olmasa da, daha sonra çocuklara neşeli bir gün geçirtme  amacıyla 1927'den itibaren çocuk bayramı olarak kutlandı. Bayramın adı 1935'te "Hâkimiyet-i Milliye Bayramı", 1981 yılında ise "Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" oldu.

1929 yılında Çocuk Haftası hazırlıklarına “çocuklara hakiki bir bayram neşesi yaşatmak” hedefiyle Türk Ocakları resmî törenlerden oluşan bir bayram yerine, çocukların gerçekten çocukların eğlenip kutlama yaptığı, kutlamaların bir hafta sürdüğü bir bayram düzenlemeyi amaçladı. İlk kez 1929’un bir özelliği de çocukların makam koltuklarına oturma geleneğinin başladığı yılki kutlamalarda İstanbul Türk Ocağı’nın yönetimi çocuklara devredildi, çocuklar bir hafta İstanbul Türk Ocağı’nı yönettiler ve çok güzel sonuçlandı, özellikle görev alan çocuklar için unutulmaz bir anı oldu. 1933 yılında Mustafa Kemal Atatürk de, 23 Nisan'da çocukları makamına kabul edip onlarla sohbet etme âdeti bu bayramın bir parçası olarak yaygınlaştırıldı ve  gelenek haline getirildi. 

23 Nisan 2024 günü sosyal medyada dolaşıma geçen metin çok etkileyiciydi, kimin kaleme aldığını bilmiyorum çocukların yaşadığı gerçekleri gözler önüne seriyor. 

23 Nisan’da artık çocuklar makam sahiplerinin yerine geçmesin, makam sahipleri çocukların yerine geçsin. Örneğin; 

Sanayi Bakanı, en azından yarım gün sanayide çalışan bir çocuğun yerine geçsin.

Ticaret Bakanı, gün boyunca pazarda su satsın.

Sağlık Bakanı, sadece bir gece parkta yatsın.

Ulaştırma Bakanı, 3 kere halk otobüsüne binsin.

Aile Bakanı, çocuk esirgeme yurdunda 24 saat geçirsin.

Onların sizin halinizden anlamasına gerek yok; Onlar daha ÇOCUK !

Siz onların halinden anlarsanız zaten tüm sorunlar çözülür.

 

Çocuk Hakları Sözleşmesi Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde kabul edildi. Çocukların;  yaşama hakkı, devamındaysa eğitim, barınma, sağlık, gelişim, istismar ve ihmalden korunma, ifade özgürlüğü ve katılım hakkının başta Devlet, ardından ebeveyn ve ilgili kurumların yanı sıra toplumdaki her yetişkin bireyin çocukların üstün yararını gözetme yükümlülüğü bulunuyor. Öte yandan bugün birçok çocuğun temel haklarından mahrum kalması bir yana; istismara açık, tehlikelere karşı savunmasız halde olduğunu görülüyor, çocuk işçiliği ise en ağır çocuk hakkı ihlallerinden biri. 

 

Çocuklarımızın haklarının gözetilerek iyi şartlarda büyümesini sağlamak Vatandaşlık görevimiz olmalı.

1 Yorumlar