Korkmasaydın Ne Yapardın?
"Potansiyelini gerçekleştiremeyen organizma zamanla hasta olur" William James.
Akademisyen yazar Bahar Eriş,
herkesin içinde keşfedilmeye değer biricik yetenekler olduğuna inandığını,
anlamlı bir hayatın bu yeteneklerin keşfi ve işlenmesiyle çok bağlantılı
olduğunu düşündüğünü ve bu felsefe ile yazılarını yazdığını ifade ediyor.
“Korkmasaydın Ne Yapardın” kitabından
kulağımıza küpe olacak satırları sıraladım sizler için;
Victor Fanki'nin dediği gibi;
"Yaşamdan ne beklediğimizden çok, yaşamın bizden ne beklediği"
üzerinde düşünebiliriz. Hayatın bize çizdiği yolla kendimiz için çizdiğimiz
yolun kesişmesinden anlamlı bir yolculuk doğurabiliriz.
Kimin bize ne söylediğinden çok,
hangi sesi duyduğumuz zihniyetimizin göstergesidir. Hayata iki açıdan
hangisiyle bakmayı seçtiğimiz kaderimizi değiştirebilir.
Çocukların karakterine, sınırlarına
saygı gösterin. Portakal ağacını elma ağacı olmaya zorlarsanız, ortaya ne
olduğu belirsiz, sağlıksız bir meyve çıkar.
Dünyanın üstün zekadan çok,
vicdanlı zekaya ihtiyacı var.
Yazar Ursula K.Le Guin; Yaşlılarda
güzellik gençlikteki hormonlarla değil, kemiklerle ilgili. Kim olduğunla
ilgili. Güzelliğin yüz ve bedenden yayılan ışıkla ilgili olduğunu giderek daha
net biçimde görüyorum diyor.
Onun fotoğraflarına bakarken
kırışıklıklarla dolu yaşlı bir kadın değil, güzel fikirlerle dolu, bilge, hoş
bir kadın görüyorum. Ne yaparsak yapalım zamanla dış güzellik azalıyor.
Kendimizi sürekli geliştirerek iç güzelliğe yatırım yapmakta fayda var. İçine
yatırım yapan insanların duruşu, bakışı, hali tavrı bir başka güzel oluyor.
Bir gün bir tur esnasında Hintli
turist, "Türkler hiç İngilizce konuşamıyor, neden acaba?" diye imalı
bir yorum yapmış. Vatansever tur rehberi “Tarihimizde hiç sömürge olmadığımız
içindir efendim" demiş.
Dünya çapında başarılara imza
atanların ortak özelliği nedir biliyor musunuz? Yılmadan devam edebilmek.
Zorlanmışlar, hata yapmışlar, düşmüşler ama devam etmişler, sebat etmişler ve
tekrar ayağa kalkmışlar.
İşini iyi yapmak en temelinde bir
ahlak sorunudur. İşini kötü yapan, başkalarına zarar verir. Bütünün iyiliği
işimizi iyi yapmaya bağlıdır. İşimizi iyi yapmak, karakter kartvizitindir.
Dünyaya katkıda bulunanlar,
tutkularını keşfedenler değil, keşfettikten sonra çabayla ve sebatla inşa
edenlerdir. Bir dahi olmadığını, sadece tutkuyla çalıştığını söyleyen Einstein;
"posta pulları gideceği yere varıncaya kadar mektuba yapışıp kalırlar.
Onun için çok değerli oldukları söylenir. Posta pulu olun; başladığınız işi
bitirin."
Dünya hiçbir zaman adil değil
ancak, yetenek, tutku, çaba, karakter, ilgi ve sevgi buluşunca hayatın dümeni
bambaşka bir yöne çark edebiliyor. ABD'de 8 yaşındaki yoksul Nijeryalı Tani
Adewumi'nin satranç tutkusu, azmi ve çalışkanlığı ile başarıyı yakalaması.
Yetenek Gelişimi uzun bir süreç.
Bunun için, temel dört faktör;
1. Sistemli Disiplin; Her gün en az
3-4 saat çalışma, ustalığa ulaşmak aşağı yukarı 10 yıl
2. Bilinçli Pratik; Çok sık tekrar,
odaklı çalışma, bol hata yapma, hızlı geri bildirim, kendini eleştirme
3. Gelişim Odaklı Tutum; Yeteneğini
samimiyetle geliştirmek, bir hedef peşinde isteyerek koşmak
4. Sebatkar Tutum; Tutkun için
nelerden vazgeçmeyi göze alabilirsin?
Bazen bir kişinin felaketi,
milyonların kurtuluşudur. Bazen bir kişinin savaşı, milyonlara barış getirir.
Bazen bir çocuğun yaşadığı trajediler, uzun vadedeki başarıların hammaddesidir.
Başka çocukların ilham ve umut kaynağıdır. Ve yaşanan trajedilere rağmen hayat
devam eder.
"Başkasını yukarı çeken,
kendini yukarı çeker." T.Washington
Kaynak Kitap: Bahar
Eriş, Korkmasaydın Ne Yapardın
5 Yorumlar
Her yaşta, herkese rehber olabilecek nitelikte harika alıntılar.
YanıtlaSilTeşekkürler Bahar Eriş'e ve onun yazdıklarını bize ulaştıran Mavi bir Anne'ye.
çok çok teşekkürler değerli yorumunuz için
Silgüzel yazıydı, tişkirler :)
YanıtlaSilben teşekkür ediyorum hala buralarda olduğun ve yorum bıraktığın için
Silblog yazan kaç kişi kaldık şurada
ben teşekkür ediyorum yorumunuz için
YanıtlaSil