“Sevdiklerinize gül verin, Gülünüz yoksa gülüverin.”

Hz. Mevlâna

 Somurtkan, güler yüzlü, asabi, kadirşinas, herkesin farklı bir kişiliği var. Herkes keşke, hoş görülü, güler yüzlü ve iç ferahlatan tabiatta olabilse. Ama Yaradan’ın bir bildiği varmış ki, her birimizi farklı karakterde yaratmış. Ancak, çevresindeki insanları diken üstünde oturtan, yüzünden düşen bin parça olan kişiler, baş tacı yapmak geliyor mu içinizden? En çok merak ettiğim de, onlar bu durumdan memnun mu? “Ben böyleyim, yapım bu değişemem, herkes bana göre hizalansın, ben huysuzum” diyeni duydum. Saygıdeğer bir aile büyüğümüz “huysuzluk övünülecek bir marifet değil” demişti böyle birinin yanında, hiç unutmam.

Çok severim şu cümleyi “gülmekten gözümden yaş geldi”. Uzmanlar sabah kalktığınızda “aynaya bakın ve zoraki de olsa kendinize gülümseyin, göreceksiniz ki, gününüz daha güzel geçer” diyor. Güneşin gözümüze girmesini önlemek için, güneşli havalarda kaşlarımızı çatarız ya, bu hal bizi kolayca asabi olmaya itermiş. Zihnimiz kolayca kanabilen bir yapıda olduğu için de “kaşlarım çatık, o zaman ben sinirliyim” diye algılarmış. Yalancıktan bile güldüğümüzde her şeyin yolunda olduğunu düşünüp, endorfin hormonu yani mutluluk hormonu  salgılıyormuş.

Türkiye'nin ve Dünyanın pek çok yerinde masal performansları sergileyen ve seminerler veren yazar Judith Malika Liberman’ın 2017 yılında yayınlanan "Masallarla Yola Çık" kitabında gülmek ve kahkaha atmakla ilgili yazdıklarını  paylaşmak istiyorum.

Gülmek zihni özgürleştirir ve ruhun uçmasına izin verir. Kahkaha ruhumuzdaki zincirlerin kırılarak açılmasının sesidir. Dolu dolu kahkaha atan birinin ağzından beyaz bir güvercinin uçarak çıktığını hayal etmeyi severim. O an, bastırılmış bir duygu özgürleşmiş, bir kural çiğnenmiş, endişe yok olmuştur.

Gülmek bizim içimizi öfkeden, suçluluktan, üzüntüden ve endişeden temizleyen bir esintidir. Aynı zamanda gülmek zihnini bedenine, seni de çevrendeki  insanlara bağlayan bir ip gibidir. Sadece bedenin açık ve rahatsa iyi bir kahkaha atabilirsin. Kahkaha bulaşıcıdır da, sen gülersen bütün dünya seninle birlikte güler.

Çocukluğumuzda ne çok gülerdik. Sonra bize orada burada kahkaha atmanın uygun olmadığı söylendi. Toplantılarda kahkaha atmamalıydık ya da metroda kahkahamız çok sesli olmamalıydı. Tabi biz de kahkahamızı içimizde tutarak bastırdık.

 Bana göre kolayca kahkaha atmam; kendi dünyamla, bedenimle ve evrende bağlantıda olarak kendi dağımın tepesinde durduğumun işaretidir. Kahkaha ilhamın önemli bir unsurudur. Zira zihninin kendini içine kilitlediği dar kutunun duvarlarını yıkar ve potansiyeller ufkunu geliştirir. 

2 Yorumlar