"Çay mı içersin, kahve mi?” demiştim ofise gelen bir arkadaşıma. Bana "fark etmez” diye cevap verdi. Onun samimiyetine güvenerek “neden fark etmesin, çok şey fark eder, kendi seçimini yapmalısın” dediğimde hayretle yüzüme bakakaldı. 


Bu soruları çoğaltabiliriz tabi ki;  Yemeğe gidelim mi? Fark etmez. Şu filmi izleyelim mi? Fark etmez. Bunu mu alsam şunu mu? Fark etmez. Bu liste uzayıp gider. Sanırım bunu söylerken, seçimi karşısındakine bırakmanın kibarlık olduğunu düşünüyor. Ancak işin aslı hiç de göründüğü gibi değil. Ilımlı, kadirşinas olmak başka, bir konudaki seçimi başkasına bırakmak bambaşka.  


Siz siz olun fark etmez demeyin hayatınızın hiç bir döneminde. Bu, insan olma sorumluluğundan kaçmak değil midir? Bize bahşedilmiş olan, seçim yapabilme sorumluluğunu bir başkasına bırakıyoruz bu cevabı vererek. 


Farklı ve benzersiz yaratılışımıza aykırı gibi geliyor bana fark etmez demek. Her zaman fark ederek yaşamalıyız, "adam sendee, ne fark eder" diye yaşamayı bırakıp, her seçimin, her sözün hayatımızda fark yaratacağını bilerek yaşamalıyız.


Bize bir soru soruluyorsa, birkaç saniye içimize dönüp; canım ne çekiyor, ne istiyor diye kulak vermeliyiz. Kendimize kıymet vereceğiz bu sayede. Seçim hakkını, varoluşunun gereğini en iyi şekilde gerçekleştirmek istiyorsan eğer, fark etmezi çıkaracaksın lügatinden. 


Bunu yaptıkça göreceksin ki, sen kendine değer verip sorumluluğunu aldıkça, hayat da seni görecek, yok saymayacak. Sen hayatın içinde var olmaya başladıkça, hayat da sana güzelliklerini sunacak.


“Çay mı, kahve mi?" Bu basit sorudan nerelere geldik değil mi? Çok da önemsemeden söylediğimiz tek bir sözün ne kadar mühim olduğuna parmak basmaktı amacım. Her an güzel düşünür, konuşur ve davranırsak hayat yolculuğumuzu en iyi bir şekilde gerçekleştiririz. 

1 Yorumlar

  1. ayyy ya farketmez en çok kullandığım sözcüklerden biriii :)

    YanıtlaSil