Yaz insanı diye bir kavram var bilir misiniz? Güneşli sıcak günler onun enerji kaynağıdır. Kış boyunca sıcak kumlardan serin denizlere atlamanın hayalini kurar. Yıllık izinlerinde mutlaka deniz tatili yapar. Kışın genelde eve kapanmayı, yaz geldiğinde ise gezmeyi tercih eder. Onu güzel, güneşli günlerde evde pek bulamazsınız. Yazın havanın açık olması içini mutlulukla kaplar, huzur verir. Kışın ise kapalı havalarda nedensiz yere canı sıkılır. 

Ağaçların yeşilliği, denizin mavisi ona huzur verir. Kıpır kıpır yaz şarkıları dinlemeyi sever. Kışın üst üste giyinmeyi ve üşümeyi hiç sevmez, yazın rahat kıyafetler giymek tam ona göredir. Kışın koyu renklerini geride bırakıp, cıvıl cıvıl yaz renkleri gitmeyi sever. Karpuz, erik, kiraz en sevdiği meyvelerdir. Günlerin uzaması, havanın erkenden kararmaması mutlu olmak için yeterli bir nedendir.

Eğer yaz insanı değilseniz şu soruya muhatap olursunuz. “Yazı nasıl sevmezsin ya?” Kış insanı için ise, yaz genel olarak bir heyecan yaratsa da aşırı sıcaklar, nem, sivri sinek sorunu gibi sıkıntılar onu bunaltır. Bunların yanı sıra onlar şort veya tişört ile rahat hissetmezler. Hatta onlar için terlikler, sandaletler, açık ayakkabıların düşüncesi bile kabus gibi olabilir.

Yazı sevmeyenlerin yazdan keyif için kendinize ayda en az iki tane iple çekeceğiniz bir etkinlik planlayabilirsiniz. Arkadaşlarınızı evinize davet edebilir veya bir parkta bir araya gelirsiniz. Mutlaka görmek istediğiniz bir kitapçı veya kafeyi sabah erkenden, hava çok ısınmadan ziyaret edebilirsiniz, günübirlik bir seyahat ayarlayabilirsiniz. Küçük aktiviteler ve organizasyonlar modunuzu yükseltecektir.

Yaz sevmeyenlerin çoğunluğu evde vakit geçirmekten hoşlananlar olabilir mi? Belki de yeşillenen doğada olmak size iyi gelebilir. Bir ağacın altında arabanızın bagajındaki piknik sandalyesini açıp müzik dinleyerek kitap okumayı deneyebilirsiniz. 

Ben yazı sevenler tarafında olduğum için bu aralar ruhum kıpır kıpır. Kapıyı, pencereyi açıyorum kuş sesleri giriyor evin içine, çim kokusunu içime çekiyorum. Sık sık yürüyüş yapıp, bu güzel sıcak havanın tadını çıkarıyorum. Yaz akşamlarında Ünye’nin o güzel sahilinde yürüdüğüm günleri hatırlıyorum. Park Restoranda veya Yüzüncü Yıl’da oturup çay içip, çekirdek çitlediğimiz, dondurma yediğimiz yaz akşamları geliyor aklıma. Masalara göz atıp, tanıdıklar gördüğümde ise muhabbet edip, gülmenin bana ne kadar iyi geldiğini düşünüyorum. 

Denize girebilecek olmak ise beni heyecanlandırıyor. Denizin üzerimdeki tüm negatif enerjiyi alacağını ve beni hafifleteceğine inanıyorum. O tuzlu suyun şifasına inanıyorum. Ünye’nin özel kumunun şifası ise tescillenmiş durumda. Annelerimizin bacaklarını Ünye kumuna gömüp kum banyosu yaptırırdık çocukken. Kumlanmak ve sonra denize girmek gibisi yoktu o zamanlar. 

Bu güzel yaz günlerinin tadına çıkarın.

ÜNYE KENT GAZETESİ


2 Yorumlar

  1. Merhabalar.
    Yaz, bir elimize geçseydi, anasını ağalatacağız ama, bir türlü gelmek bilmedi. Artık yazın ilk ayı Temmuz olacak ve Ağustos, Eylül ve Ekim olarak devam edecek. Güz mevsimine sadece Kasım ve Aralık ayları kalacak. Nisan-Mayıs-Haziran ayları ilkbaharın olacak. Ocak, Şubat, Mart kış mevsiminin ayları olmaya devam edecek.
    Geriye bizlere de bu yeni değişen mevsimlere uymak kalacak.
    Sağlık ve esenlikler dilerim.

    YanıtlaSil
  2. sonbaharcıyım, yaz sadece denizin içindeyken güzel :)

    YanıtlaSil