ADAB-I MUAŞERET
Çocukluğumdan hatırladığım bir detay, evimizin kütüphanesindeki kitapların çeşitliliğiydi. Kemal Tuğcu’nun çocuk kitaplarının yanında, dini kitaplar, romanlar, dergiler, bir de Adab-ı Muaşeret kitabı. Bu kitap çok ilgimi çekerdi çünkü, resimlerle anlatılıyordu kurallar. İnsanların toplum hayatındaki ahlaki ve medeni davranışları, görgü ve nezaket kuralları diye açıklanmıştı Adab-ı Muaşeret. O eski kitaptaki çoğu kural, günümüz değer yargılarına ve modern insanın yaşam tarzına göre olmayabilir. Ancak, genel görgü ve nezaket kurallarına uymanın günümüzde de geçerli olması gerektiğini düşünüyorum.
Bugün gittiğim poliklinikte genç göz hekimi, hemen sizli
bizli konuşmaya başladı ve abla diyerek devam etti. Adab-ı Muaşeret
kurallarını uygulamanın, okumuş yazmış olmakla bir ilgisi olmadığını görmeniz
için bu detayı veriyorum. Hiç tanımadığı ve
kendinden büyük bir kadına, abla, teyze demek yerine, isminin sonuna hanım getirerek, sizli bizli konuşmanın uygun olduğu okullarda öğretilmiyor ne yazık ki.
Markette alışveriş yaptığım zaman karşılaştığım kasiyerle,
satış personeliyle senli benli konuşmamaya gayret ediyorum. Bu şekilde hak
ettiği değeri onlara verdiğimi düşünüyorum. Tabi ki, onlar da müşteriyle aynı
nezaketle konuşmalı, güler yüzlü ve nezaketli olmalı.
Telefon açtığı zaman karşısındakine kendini tanıtmadan, direk
konuya girenleri çalışma hayatımda pek çok kez uyardığım olmuştur. Bir kurumu
aradığında; kendini tanıtıp, görüşmek istediğin kişiyi istemek, eğer o kişi telefonu
açıyorsa, “Müsait misiniz? Şu konuda
görüşmek istemiştim” demeyi kimseden
öğrenmemiş. Telefon adabından bi haber kişiler yok mu sizin de çevrenizde?
Adabı, görgüyü kitaplardan, televizyondan, aileden veya öğretmenlerden öğrenmediysek
eğer, kendimizi geliştirmek için başkalarını da mı gözlemlemiyoruz?
Şimdilerde cep telefonları, her birimizin elinin bir uzantısı
oldu adeta. Bir ortama girdiğimizde, telefonu çantamıza veya cebimize koyup
zorunlu olmadığımızda elimize almamalıyız. Hatta aynı ortamda bizimle konuşulmasa
dahi telefona bakıp, gülmek, sürekli ekranı kaydırmak, izlediğimiz videoyu, hiç
merak etmeyenlere zorla izlettirmek günümüzün bağımlılığı. Adab-ı Muaşeret
kitabı şimdi yazılsaydı eminim bu madde de yer alırdı içerisinde.
Toplu taşıma araçlarında rastladığım ve rahatsızlık duyduğum
durumlar ise; yüksek sesle telefonla konuşmak, aşırı gürültülü bir şekilde ve
el hareketleri ile yanındaki ile sohbet etmek, bacaklarını yayarak oturmak,
yaşlı veya çocuklulara yer vermemek,
O kadar zor olmamalı değil mi? İtirazını, eleştirini ve
düşüncelerini hakaret etmeden ve sakince anlatmak. Bir ev davetine giderken
çiçek veya küçük bir hediye almak. Daha kibar ve nazik olmak, hareketlerine, ne
söylediğine ve nasıl söylediğine dikkat etmek.
Düşüncelerine dikkat et, sözlerin olur
Sözlerine dikkat et, davranışların olur
Davranışlarına dikkat et, alışkanlıkların olur
Alışkanlıklarına dikkat et, karakterini oluşturur
3 Yorumlar
bu kitaplar, fotodakiler de, dedemin kitaplığından biliyom, hürriyet milliyet filan vermiş :)
YanıtlaSilMerhabalar.
YanıtlaSilGünümüzde unutulmaya yüz tutmuş adab-ı muaşeret kuralları.
Sağlık ve esenlikler dilerim.
Yazınız çok anlamlı. En basit görgü kuralları bile unutuldu artık.
YanıtlaSil