10 Kasım- Atatürk ve Türk Kadını

Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ü aramızdan ayrılışının 83. yılında saygı, sevgi, minnet ve özlemle anıyorum. Çocukken okulumuzda saat dokuzu beş geçe sirenler eşliğinde saygı duruşuyla, şiirler okuyarak anma töreni yaparak anardık Atamızı. Şimdilerde ise 10 Kasımlarda ve Resmi Bayramlarda Ankara’da olmanın avantajını kullanarak Anıtkabir’e gidip onun kabri başında saygıyla durup, duamızı okuyoruz. Cumhuriyet ilkeleri, Atatürk devrimleri ile demokratik ve çağdaş bir Türkiye’ye onun sayesinde kavuştuk.

Tüm Dünya O’nu, hem fikirleri hem de yenilikleriyle benimsedi. Oldukça ileri görüşlü bir komutan ve lider olan Atatürk, Türk milletiyle birlikte “ya istiklal ya ölüm” diyerek Türk halkının zafer kazanmasında da önemli bir rol oynadı. Atatürk, "Benden sonra beni benimsemek isteyenler bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar" sözüyle de Cumhuriyet’i Türk milletine emanet etti.

 “Kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir.”

“Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur”

Bu düşüncede olan bir lider sayesinde kadınlar birçok haklara sahip oldu. Atatürk, kadın ve erkeğin eşit olduğunu devrimleri ile gösterdi ve 1934’de kadına seçme ve seçilme hakkını sundu. Atamızın kadın erkek eşitliğine verdiği önem ve kadınlara gösterdiği değer herkese örnek olmalı. Ruhun şaad olsun Atam…