2040 ÜNYE HAYALİMİZ
Ünye Kent Gazetesinde de bir süredir yayınlanan Ünyelilerin Yazdığı 2040 “Kar Tanelerinden Gökkuşağına Yeni Bir Dünya” Kitabını Hasan Öz Abimiz yayına hazırlamış. Kitabı edinmek isteyince sağ olsun, Ankara’da yaşayan ve lise arkadaşım olan Osman Şahin kitabı bana ulaştırdı. Merakla elime aldığım kitabın öncelikle kapağını çok beğendim, kapağın tasarımı reklam sektörünün duayeni Selim Tuncer’in elinden çıkmış.
Kitap
2040 yılında, Pamuk Dede lakaplı Hasan Dedenin torunu Afra’yla sohbetiyle
başlıyor. Tam 20 yıl önceye gidiyor, 2020 yılında Ünyelilerin memleketleri için
geliştirdikleri projeleri, bu projelerdeki hedefleri gerçekleştirmek için nasıl
çalıştıklarını ve nasıl başarılar elde ettiklerini anlatıyor.
“Hayallerinizin
peşine düşecek cesaretiniz varsa onlar gerçekleşir. Dün yapılanlar bugünü
belirledi, bugün yapılacaklar ise yarını belirleyecek. Yarına nitelikli
insanlar armağan etmeliyiz” diye söze başlıyor. Bilgin Hasdemir’in o esprili
dilinden anlattığı Ünye anılarına değiniyor. O sıralarda geniş bir katılımla
gerçekleşen bir seminerden bahsediyor. Ünyelilerin nasıl birlik ve beraberlik
içerisinde planlar, projeler üretip çalışmaya başladıklarını anlatıyor.
İrfan
Dağdelen’den Ünye Tarihini dinlerken bünyesinde bir çok uygarlığı barındıran
Ünye’nin ne kadar farklı kültürlere ev sahipliği yaptığını görüyoruz. “Yeni Bir
Ünye Projesi Merkez”inde nasıl da bir çok bilginin derlenip toplandığını,
Türkiye’nin her bir yanına yayılmış Ünyelilerin nasıl birlik olduklarına şahit
oluyoruz.
“Fındık Bahçesi” projesi ilk oluyor ve Cansuyu
veriyor çalışmalara. Fındık Bahçesi adında mekanların zincir konsept bir marka
haline gelmesi ve her yere Ünye Fındığının ve yöresel ürünlerin tanıtılması
sağlanıyor. Yaratıcı ve yenilikçi bir eğitim sistemi ile okulları ileri
seviyeye çıkaracak öğretmenlerin, camilerde ise sosyal sorumluluk bilincinde,
topluma yol yöntem gösteren din adamlarının eğitimdeki önemine değiniyor. Sağlık
kuruluşları, adliye, atölye, fabrika, esnaflar ile ilgili nasıl daha iyiye ve gelişime
yol alındığının altını çiziyor.
Kadınların
organize olup, Trabzon Hurmasından ve diğer yöresel ürünlerden konserveler,
reçeller yapıp pazarladıklarını, bu ticari ürünlerin ihracatını yaparak
ekonomiye katkı sağladıklarını, topluma hizmet ettiklerinde duydukları huzur ve
mutluluğu anlatıyor. Gençlerin ise; film kulüpleri, yazarlık kursları, spor,
kültür ve sanat organizasyonları ile başarılı bir gençlik projesi
gerçekleştirdiklerini görüyoruz.
Ünye’nin
Dünkü Çocuklarının Bayramlarda yaptıkları etkinlikler ile eski çocuk oyunlarını
nasıl canlandırdıklarını, tentürük, çember, mendil kapmaca gibi oyunlarla dijital
dünyada kaybolmuş çocukları zaman tüneline sokuyor. İsmail Canbulat’ın
girişimleri ile filmin yapımcılığını üstlenen Esra Alkan’nın “Ünye’de Fatsa
Arası” adlı belgesel filmle, Ünye ve Fatsa’nın tatlı rekabetini görüyor, Ünye’nin
yöresel kültürünü tanımamızı sağlıyor, bu nüktedan ve samimi Ünyelilere merakımız
artıyor.
Ayrıca,
Ünye’nin yaşayan insan hazinesi olan çok değerli şahsiyetleri ve yaptıkları
hizmetleri öğreniyoruz Hasan Dedenin anlattıklarından.
Özler’in
Aile Kurultay’larına öncülük ettiğini, bu oluşumun yıllarca süren bir gelenek
haline geldiğini ve artık bu kurultayların çeşitli yarışmalarla, oyunlarla,
tiyatro ve şarkılarla adeta bir festivale dönüştüğü ve bu sayede ailelerde birlik
beraberlik ve dayanışma duygusunun arttığı gerçeği göz önüne sunuluyor.
Ünye’de
açılan Psikiyatri Kliniği, Kitap Yazma atölyesi, Sağlık Turizmi, Enerji
Projeleri, Müzeler, Serbest Kürsü, Döner Çeşme Meydanı Dilek Kürsüsü,
Denizcilik Bayramı, Yunus Emre Üniversitesi, Dev Akvaryum, Ünye Minyatür Park,
İcat Yarışmaları, Akıllı Şehir gibi projelerin nasıl hayata geçirildiğini Pamuk
Dede torunu Afraya anlatıyor ve biz de 2040 Ünye’sine imrenerek bakıyoruz.
2021
yılının bu son aylarında benim temennim şudur ki, önümüzdeki 20 yılda Ünye hak
ettiği değeri alsın, insanımız güzel ve çalışkan, memleketimiz bir cennet.
Hasan Öz Abimizin bu hayallerinin gerçek olmaması için bir neden göremiyorum. Onun
da dediği gibi; “dostlar, başımıza gelmesinden korktuğumuz en kötü şeye değil,
başımıza gelmesini istediğimiz en iyi şeye odaklanmalıyız.”
0 Yorumlar