Geçen günlerde sosyal medyada bir çığlığa şahit oldum; “İnşaatlara başlarken tek bir ağaç kesmeyeceğiz dediler, 50 yıllık koru yerle yeksan oldu, yerine 11 katlı deniz manzaralı beton binalar yapılıyor. Güzel Ünye'mizin “son yeşil yüreğine” beton hançerlerin devasa hizmeti. Ben dersimi öğreniyorum bu yaşta; “yeşillik istiyorsan köye git, çok biliyorsan araziyi satın alacaktın” diyorlar. Bu çığlığın sahibi sizlerin de çok yakından tanıdığı Aynur Zeran Tan.

Hiç düşündünüz mü? Bir çam ağacının en az 10-12 yılda yetişmekte olduğunu, kayın ve çam ağaçlarının 900 yıl, zeytinin 600 yıl yaşayabilen bir ağaç türü olduğunu ve meşe ağaçlarının 1000 yıl ömrü olduğunu. Bu ağaçlardan orman oluşması için ise yaklaşık 50-100 yıl boyunca ağaçların korunması ve yaşaması gerektiğini. Ağaç, bitki, hayvan ve mikroorganizma gibi canlıların yaşadığı bir ekosistem olan ormanlar hem çevremizi güzelleştirir hem de havayı temizleyerek sağlıklı bir yaşam sürmemize olanak sağlar ayrıca karbon depolar, içme suyunu arındırır ve vahşi yaşam için yaşam alanı oluşturur.

Sorumsuzca her şeye rağmen, ağaçları keserek rant elde etmeye çalışan yeşil alanları yok edip beton binaları gözümüze sokan zihniyete tüm gücümüzle karşı çıkmalıyız. Tek bir çılız ses yerine, birlik olup mücadeleyi sürdürmeliyiz. Tek bir ağacın kesilmesi demek, kan damarlarımızdan birinin kesilmesi demektir. Ağaçlar öyle büyük işler başarıyorlar ki; şehrin sokaklarını serinletiyor, enerji tasarrufu sağlıyor, su tasarrufu sağlıyor, erozyonu önlüyor, insanları ultraviyole ışınlardan koruyor, toprak kaymasını önlüyor, depremden koruyor, hayvanlara sığınak oluyor, bulunduğu ortama güzellik katıyor. Saymakla bitmeyecek faydaları bulunuyor.

 Ağaçlar karbondioksiti emip, içerisindeki karbonu aldıktan sonra kalan oksijeni doğaya bırakıyor. Ağaçlar havamızı temizleyen büyük bir filtre işlevi görürler, atmosferdeki kötü koku, amonyak, nitrojen dioksit, sülfür dioksit ve ozon gibi havayı kirleten gazları emerek havadaki partikülleri temizliyor. Dünyamız için oksijen kaynağı olan ormanlar aynı zamanda iklim üzerinde düzenleyici bir etkiye sahipler. Ağaçlar bulundukları bölgenin havasını temizlemenin yanı sıra yağışları arttırıcı bir etki de yaparlar. Ormanlar bulundukları bölgenin bol yağış almasını sağlarlar.

Doğaya verilen değeri görmek için Japonya’nın en büyük üçüncü kenti olan Osaka’nın kuzeydoğu banliyösündeki bir tren istasyonuna göz atmanız yeterli. 1910’da kullanıma açılan Kayaşima istasyonu, defnegiller familyasından 700 yıllık kafur ağacının yanına kuruldu. İstasyon açıldığında güneşli ve yağmurlu havalarda yolcular için bir korunak işlevi gören asırlık ağacın, nüfus artışına paralel olarak 1972’deki istasyonu genişletme çalışmalarında kesilmesi planlandı. Ağacın kesilmesi durumunda ağaca dokunanların lanetleneceği şeklinde hikayeler yayılmaya başlamış. 1973’de tren istasyonu, ağacın etrafını çevreleyecek bir biçimde genişletilirken, çatısından dallarının çıkması sağlanarak büyümesi engellenmemiş ve ağaç, yerel halkın güçlü direnişi ve biraz da batıl inanç sayesinde ayakta kalmaya devam ediyor.

  “Orman kalbini yumuşatır, onunla bir olursun. Orada açgözlülük ya da öfke yoktur.” Pha Pachak

Ünye Kent Gazetesi

1 Yorumlar

  1. amaniiin ağaçlar hiç yok olmasın. en güzel şey yaa, ağaç altı olmadan örneğin nefes almak çok zor yaaa yazın ancak büyük ağaç gölgesinde :)

    YanıtlaSil