Ben çocukken  Ünye’de annemin her ayın 19’u kabul günüydü. Arkadaşları, komşular, eş dost bilirdi ki, 19’unda Emine Hanım tüm hazırlıkları yapıp, süslenmiş ve misafir bekliyor. İlginç olan şuydu ki, başka bir evde de kabul günü olurdu aynı güne denk gelen. Ne yapardı hanımlar bu durumda? Bir güne erken gelir, orada “ben Aynur Hanımın gününe de gideceğim çayımı erken alayım” der, çayını içip diğer güne koşardı.  Aynı gün içinde 3-4 kabul günü gezen hanımların dedikodusu da bu günlerde yapılırdı. Ayın günlerini itina ile paylaşmış hanımların gezmek, sohbet edip çay içmek için her gün gidecek bir kapısı vardı mutlaka.

Bazı evlere asla çocuk götürülemezdi, ev sahibi sevmezdi ve bunu dolaylı da olsa söylemişti zamanında birilerine. O zaman annem ve teyzemin yaptığı gibi, evde çocuklara önce biri bakardı, diğeri kabul gününe gider biraz oturur sohbet muhabbet eder, çayını yudumlar ve oyalanmadan kalkar. O eve gelip çocukların nöbetini devr alınca, diğeri aynı güne giderdi. Hatta bir gün anneme arkadaşı “ Emine, biliyor musun, biraz önce Seher de buradaydı, bak kaçırdın?” dediğinde annem gülerek cevap vermiş “tabi biliyorum, o geldi çocukları ona bıraktım ben geldim.” Bunları annem bana anlattığında o günlere gittim.

Annemin kabul günü olduğunda okuldan koşarak gelirdim eve. Kapıdaki ayakkabı kalabalığı içerideki misafirlerin sayısına dair ilk ipucunu verirdi. Evde olduğumda, annem kaç tabak hazırlayacağını bilmek için ayakkabıları bana saydırırdı. Salona girip teyzeleri tek tek saymak ayıp olur diye düşündüğünden ayakkabıları saymak benim görevim olurdu. Misafirlere yaptığımız gibi terlik çıkarıp vermezdik ayaklarına çünkü, teyzelerin çantalarından çıkardığı ev ayakkabıları olurdu muhakkak yanlarında. 

Kapı açılıp da eve girdiğimde ise, şen kahkahalar parfüm kokularına karışır bu atmosfer beni mutlu ederdi. Biz, büyüklerin yanında oturup “laf dinlemezdik”. En fazla el öper, “hoş geldiniz” der ve sessizce odamıza giderdik. Fırından yayılan pasta, börek kokuları demli çayın kokusuyla birleştiğinde evimiz sımsıcacık bir yuvaya dönüşürdü adeta. Özellikle annemin ve komşu teyzelerin o süslü halini çok beğenirdim. O zamanlar peruk modası vardı, bazı teyzelerin saçları daha havalı olurdu, değişik renkte ve modelde peruklarla.

Misafirlere önce kolonya ikram edilir, ev sahibinin bir salon dolusu hanıma tek tek “nasılsınız?” diye sorması ise adettendi. Bazen bu “nasılsınız? İyiyim, siz nasılsınız?” faslı uzar giderdi. Şeker ikram edilir sonrasında, orta sehpada bulunan envaı çeşit sigaranın sunumu yapılırdı. Bizim evde sigara içen olmamasına rağmen, her kabul günü öncesi babam itina ile çeşitli markalardan sigara alıp, büyük gondol şekerlik içine dizerdi. Şimdi bizi çok şaşırtan bu adet o zamanlar ne kadar da normal geliyordu demek ki. Sohbet ilerlerken hamarat hanımların eli boş durmaz hemen çantalarından çıkardıkları dantel veya örgülerini örerlerdi.

Şimdi bu adetler kalmadı ancak, altın günü, paralı gün adı altında adeta bir terapi gibi bir araya geliyor hanımlar. “İnsan insanın zehrini alır” derler ki, ne doğru bir sözdür. Mutluluk bizi sarıp sarmalayan dostlarımızdır, paylaşma duygusudur, merhamettir.

10 Yorumlar

  1. Misafirlik çok güzel bir heyecandır Mutlu yıllar mavianne

    YanıtlaSil
  2. Ne tatlı anlatmışsın, birden o eski günlere gittim. Kabul günleri denince aklıma bisküvili pasta, küçük sandviçler, börekler geldi :)
    Bir de Ayfer Tunç'un Bir Mâniniz yoksa adlı o güzel kitabı.
    Çok sevgi selâm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet o kitabı okudum benim çocukluğumdu adeta
      sevgiler benden sana

      Sil
  3. Yaa çok güzel olmuş cidden. Eski sıcaklığı hissettim
    😊 inanın

    YanıtlaSil
  4. Kesinlikle o kadar tanıdık ki. O gün olayları hala devam eder annemlerin gurupta.(salgın öncesi) Tabi pek çok usul değişti:)Dışarda falan yapmaya başlamışlardı. Emekli olunca aralarına katılıyordum bende ara sıra. Çok keyifli oluyor. Sigara olayı mesela gerçekten süslü püslü sigaralıklar, kül tablaları baş köşede olurdu bir zamanlar. Neyse o adetler bitti. Ama kolonya tutma, şeker ikram etme devam ediyor:)Sağlıklı günler geri gelsin, yine günlere katılmak istiyorum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. umarım o sıcaklık dostluk tekrar gelir ve biz de kıymetini daha çok biliriz
      iyi yıllar

      Sil
  5. Hepsini yaşadım, güzelce tecrübe ettim ve çok da sevdim o dönemleri. Annemin de günü olurdu ve bir seferinde gün parasıyla saçımı perma yaptırmama izin vermişti :) Güzel oldu bunları hatırlamak, 80'ler, ahh 80'ler.. Mutlu seneler..

    YanıtlaSil