Kedimiz Mercan

Mercan on üç yıl önce bizi ailesi olarak seçip gelen Ankara kırması bir sokak kedisi. O kış Ankara’da çok kar yağmıştı. Eşim sokak kapısının önünde üşüyen sadece bir buçuk, iki yaşında olduğunu tahmin ettiği bu kediyi görünce duyarsız kalamamış eve getirmiş, bizim çocuklar bayram etmiş, Mercan sıcak bir yuva bulduğu için tüm sevimliliğini göstermiş, evin annesi olarak ben ise pek de hoşlanmamıştım bu emrivakiden. Kapalı balkonda bakılması şartıyla razı gelmiştim. Tabi ben kısa bir zaman sonra, yatağıma atlayan Mercan’ın ipek tüylerini okşayarak uykuya dalacağımdan habersizdim.  Meraklı bakan yemyeşil anlamlı gözleri, gri beyaz uzun tüyleri ve sözden anlayan haliyle kısa sürede evin prensesi olmayı başardı. İsim annesi ise Emine anneanne oldu; “nasıl güzel bu kedi mercan mercan bakıyor” dediğinde tam da ona yakışan ismi bulmuştuk.

Evde evcil hayvanı olanlar bilir; yıllar içinde öyle güçlü bir bağla bağlanıyorsunuz ki, konuşmadan anlaşıyor, bakışından ne söylemek istediğini anlıyorsunuz. Miyavlamasının tonundan ne ifade ettiğini, günlük rutinlerinden halet-i ruhiyesini biliyorsunuz. Tüylerini okşattığında çıkardığı mırıltılarla bir terapi seansı verdiği de düşünülebilir. Karşılıklı bir iyi olma halini gözlemlemek mümkün, streste olduğumda, hasta olduğumda yanıma kıvrılıp “evet izin veriyorum beni sevebilir ve rahatlayabilirsin” diyor adeta.

Kediler Japon kültüründe de önemli bir yer tutuyor, iyi şans ve talihi temsil ettiği ve bereket getirdiği için saygı görürler. Kediler genellikle efsanelerin malzemesidir ve mistisizmi temsil ederler. Kedilerin İnsanlarla ilişkileri, insanlar üzerindeki etkileri medeniyetin kendisi kadar eski olduğu söyleniyor. Genellikle pençesi dik pozisyonda, sanki çağırıyormuş gibi duran; maneki-neko (çağıran kedi) Japon kedi heykelciğinin genellikle birçok nimet getirdiğine inanılıyor.

Maalesef Mercan birkaç haftadır keyifsizdi, çok sevdiği mamasını yemiyor, kara kara düşünüyordu, eşim şırıngayla besliyordu. Hastalandığı belliydi Veterinerimiz böbrek yetmezliği teşhisi koydu ayrıca sırtında bir yıldır büyüyen bir tür tümör ‘sarkom’ oluşmuş, onun ameliyatla alınması gerekiyor. Bir hafta şırıngayla evde besledik, yemek yemediği için ama baktık olmuyor hastaneye bıraktık, serum takıldı tedavisi başladı ve ameliyat ile o tümörü alacaklar, sonrasında böbrekler için serumla tedavi evde devam edecek.

Bu süreç bizi çok üzdü, evimizin prensesi için dua ediyoruz iyileşip tekrar o güzel konforlu günlerine döneceğine inanıyorum. Patili dostlarımız iyi ki varlar onlar sayesinde sükûneti, karşılıksız sevgiyi, vefayı ve vicdanlı olmayı hatırlıyoruz.

vicdan.

İyiyle kötüyü birbirinden ayıran; iyiden haz,

kötüden gam duymaya sebep olan mânevi his.

Dilimize Arapçadan geçmiştir. Kendinden

geçecek kadar ilâhi aşk hâli mânâsındaki vecit

kelimesinden türetilmiştir.