Siz de yemek için yaşayanlardan mısınız? İnsan oğlu “yaşamak için yemek” anlayışını bırakalı çok oldu. Kendimizi daha iyi hissetmek için, fiziksel açlıktan daha çok, duygusal açlığın tatmini için yiyoruz. Yemeği bir amaç değil, bir araç olarak kullanmalıyız oysa ki. Arkadaşlarımız ile buluşma planlarımız her zaman yeme, içme üzerinde oluyor ister istemez. “Sağlıklı bir hayat için, işlenmiş gıda, ambalajlı hazır ürünleri tüketmeyin” diyor uzmanlar. Bu sözleri çok da dikkate almayıp, zevkimize ve damak tadına göre yiyenlerdeniz. Sonra da gelsin mide ağrıları, reflüler, sağlık problemleri.  

İnsan vücudunun hastalanmamak üzere tasarlandığını ilk duyduğumda şaşırmadım desem yalan olur. Yaradılışımıza uygun yeme içme alışkanlığımızı kaybettiğimiz ve midemizi fazla doldurduğumuz  için hastalanıyoruz. Peygamber Efendimiz “insanoğlunun doldurduğu en kötü kap midesidir” diyerek, o kabın rastgele doldurulması halinde vücudun nasıl bozulacağını vurgulamış. Bizler ise, dokunacağını bile bile bir yiyeceği sırf lezzetli diye yiyoruz öyle değil mi? Daha çok yiyeceğe sahip olduğumuz halde, daha az besin alıyoruz. Yediğimizden fazlasını yakamadığımız için, yiyecekler kilo olarak, göbek yağlanması olarak üzerimize yapışıyor.  

Alkali yiyeceklerle hazırladığımız menünün, vücudumuzun pH dengesini koruduğunu ve bizi daha sağlıklı biri haline getirdiğini biliyor musunuz? Bilinen en sağlıklı alkali besinlerin başında; limon, yeşil yapraklı sebzeler, turpgiller, sarımsak bulunuyor. Alkali düzende bu yiyecekleri bol bol tüketmek ve dengeyi korumak önemli. Örneğin benim detoks suyu diye adlandırdığım ve sabah kalkar kalkmaz içtiğim bir bardak limonlu su pH dengesini olması gerektiği gibi düzenliyor. Bu suyun içerisine kabuk tarçın, zencefil, maydanoz ve elma da ekliyorum.  

Gün içerisinde tüketeceğiniz mevsiminde yetişmiş bol sebze, öğün aralarında içeceğiniz doğal bitki çayları vücudunuzu rahatlatır ve asidik besinlerin tersine organlarınıza yük bindirmez. Ancak fazlaca et, işlenmiş gıdalar, un, çikolata, cips, sucuk, salam gibi yiyecekler asidik besinleri tüketmek hastalıklara davetiye çıkarır. Kendinizi tutamadığınız zamanlarda, mesela et yediğinizde yanında bol çiğ sebze tüketmek dengeyi bulmanız açısından önemli. 

Yiyeceklerimize dikkat edip, alkali beslenmeyle sağlıklı ve fit kalmak mümkün. Beslenme alışkanlığımız ve psikolojimiz arasında oldukça güçlü bir bağlantı olduğunu söylüyor uzmanlar. Sabah kahvaltısı yapan kişilerin yapmayanlara göre güne daha pozitif ve daha enerjik başladığını sonucuna varmışlar. Bunun nedenini ise kan şekerinin dengede kalması olarak açıklıyorlar.  

Yemekle mutluluk arasında bir ilişki olduğunu aşikar. Yemek yerken salgıladığımız serotonin ve dopamin hormonu, bize rahatlık ve mutluluk verir. Sağlıklı ve huzurlu bir ömür için dengeli beslenmemiz gerektiğini unutmayalım. 

Ünye Kent Gazetesi

6 Yorumlar

  1. Çok güzel bilgiler içeriyor yazınız, okurken not aldım :)

    YanıtlaSil
  2. Ben yemek için yaşayanlardanım galiba... :/ Aslında sağlıklı beslenmeyi çok istiyorum, her deneme girişimimin devamı gelmiyor maalesef.

    YanıtlaSil
  3. Bazen unutmama rağmen ben de seviyorum yemek yemeyi :) pek sağlıklı değil ama 2 öğünden fazlası

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bence de ben de iki öğün yiyenlerdenim açıkçası

      Sil