Yazımı Kankim Lale'ye Lalenin Bahçesi ithaf ediyorum,

Biz eski blogcular her bahar "Hoş Geldin Bahar Hanım" yazıları yazardık

Hey gidi günler hey!


Baharı özlemeyen yoktur sanırım. Öyle uzun sürdü ki bu yıl kış mevsimi ve kar Ankara’da. Ünye’de de daha bir kaç hafta öncesine kadar kar, kış, kıyametti takip ettiğim kadarıyla. İyi yanından bakacak olursak suya doydu toprak, doldu barajlar, su sıkıntısı yaşamayacak gibi görünüyoruz bu yıl. Ancak, biz yine de su tasarrufunu yaşamımızın her alanında yapmaya özen gösterelim. Çok mühim konu, doğamızı korumak, doğal kaynaklarımızı gelecek nesillere sağlıklı ve temiz bırakmak.  

Bugün bahar hanım bize göz kırptı geleceğinin müjdesini verdi. İçimiz neşe ve umut doldu. Güneş gülen yüzünü gösterince refleks olarak biz de ona gülüyoruz. Daha hafif, daha rahat insanlar görüyorum çevremde. Cemre önce havaya, sonra sırasıyla suya ve toprağa düşüyor malumunuz. Güneş açıp havalar ısınınca cemre asıl, biz insanların bedenine ve ruhuna düşüyor. Cemre kaçsın içimize de, bizler kışın ağırlığını, yükünü, kasvetini bir kenara atalım, yenilenelim, hafifleyelim, ruh ve beden sağlığımızı güçlendirelim.

Bu güzel bahar günlerini nasıl değerlendirebiliriz? 

 -          Bol bol yürüyüş yaparak, elimize bir kitap, bir örgü alıp bahçeye çıkıp açık havanın tadını çıkararak. 

-         Bisiklete binerek; Ünye sahilinde, Çamlıkta bisiklete binmenin tadını bilmiyorum ama en güzel aktivitelerden biri olduğuna eminim. 

-          Uçurtma uçurarak; Çocuğunuzla uçurtma yaptınız mı hiç? Çok eğlenceli ve heyecanlı bir aktivite tavsiye ederim. Kendi yaptığı uçurtmanın gökyüzünde süzüldüğünü görmesi paha biçilmez bir an ve siz de onun coşkusuna ve sevincine ortak olursunuz. 

-          Pikniğe giderek; Bir piknik çantası hazırlayıp ailece pikniğe, deniz kenarına gidebilirsiniz. Ankara’da biz en fazla Eymir ve Mogan Göllerine gidebiliyoruz, siz Ünye’de o çok sevdiğim deniz kokusunun, dalga sesinin tadını çıkarabilirsiniz. Mis kokulu çimlerin üzerinde oturmak, bahar dallarını seyretmek, doğanın uyanışına tanıklık etmek adeta bir mucizeye eşlik etmek gibi oluyor. 

-          Fotoğraf safarisi yaparak; Fotoğraf makinasını boynuna takıp dağ bayır yürümeyi de çok özledim. Cep telefonları çıkalı mertlik bozulsa da fotoğraf makinası ile doğayı, insanları, hayvanları fotoğraflamayı seviyorum. Ben fotoğraf çekmeyi çok severim, bu nedenle eleştirilerin odağındayımdır. “Anın tadını çıkarsana fotoğraflamak yerine” diyenlere selam olsun. O anı ölümsüzleştirmek için fotoğraf çekip, aynı zamanda anın tadını çıkarmak mümkün oysa ki.

Hayat kısa dostlar, gönlünüzden nasıl yaşamak, eğlenmek veya hüzünlenmek geçiyorsa öyle yapın. Herkesin ne dediğine çok da kulak asmayın. El alem için yaşadığında “keşke” lerin çoğalıyor. Ne istediğini bilip hayatını dolu dolu yaşamalı insan. Yapılan bir araştırma sonucuna göre ölüm döşeğindeki insanlar yaptıklarından değil yapamadıklarından pişmanlık duyuyormuş. 

Baharın gelişini kutlayalım o zaman, hem evimizde hem ruhumuzda bir temizlik yapalım. Tüm olumsuz enerjilerden, kötü düşüncelerden kendimizi arındıralım. Evimizin pencerelerini açıp içeri bahar kokusunun enerjisinin girmesine müsaade ettiğimiz gibi.


 Bahar Hanım Hoş Geldin Sefalar Getirdin


FOTOĞRAFLAR: Yedi Göller /Photo by Mahocum

ÜNYE KENT GAZETESİ

2 Yorumlar

  1. evet eveet en güzeli doğada yürümek ama foti çekmeden :)

    YanıtlaSil
  2. Lâle'yi, yazılarını çok özledim.

    YanıtlaSil