Son yıllarda ne çok duyuyoruz değil mi “Sıfır Atık” sloganını. Nedir peki sıfır atık? İsrafın önlenmesi ve kaynakların daha verimli kullanılması düşüncesinden hareketle, atık oluşumunu en aza nasıl indirebiliriz sorusuna cevap bulmalıyız. Oluşturduğumuz atığı ayrıştırarak yani ayrı toplayarak geri kazanımını sağlamalıyız. Kullanılmış plastik, kâğıt, metal, cam, pil, bitkisel atık yağ ve organik atıklar (yemek artıkları gibi evsel atıklar) aynı çöp kutusuna atılmamalı, ayrı toplanmalıdır. Ambalaj atıkları çöp değildir. Onlar geri dönüşüm kutusuna atılıp ekonomiye tekrar kazandırılabilecek atıklardır.

Ninelerimizin yaptığı uygulama sıfır atıktı, filelerle alışveriş yapmak, yemek artıklarını hayvanlara vermek, yağ tenekelerine çiçek dikmek, ambalaj kâğıtlarını saklayıp tekrar kullanmak gibi. Atıkların sıfıra indirilmesi daha az atığı çöpe atmakla olur. Sıfır atık projesiyle plastik poşetler paralı oldu ve artık alışverişe giderken bez çantalar veya file kullanımı yaygınlaştı. 

Özellikle plastik atıklar, altından kalkılamayan bir çevre felaketinin habercisi. Plastiklerin doğada yıllarca bozulmadan kalması dünyayı kirletiyor. Tek kullanımlık plastikleri hayatımızdan çıkarmalı, kullanım miktarını azaltmalıyız. Çünkü, yaşam için büyük bir tehlike yaratıyor, doğada asla yok olmuyorlar. Plastiklerin doğada bozulma süreleri karada 400 yıl denizde 700 yıl. Bu bozulma süresince zaten tüm zararlı materyaller toprak ve suya geçiyor, bu durum tarım ve gıda ürünlerini etkiliyor. 

Ayrıca, günlük hayatta kullandığımız plastik ürünlerin zamanla çeşitli faktörler aracılığıyla parçalanması sonucu oluşan 5 milimetreden küçük plastiklere mikro plastikler deniyor. Mikro plastikler; kozmetik ürünler, tekstil ürünleri, temizlik ürünleri ve kişisel bakım ürünlerinden suya geçiyor. Canlılar tarafından yanlışlıkla yenilebiliyor. Özellikle balıklar ve kuşlar bu plastikleri yemek suretiyle, boğulup ölebiliyor. Bunlar çok küçük oldukları için, balıkların beslenme zincirine giriyor. Küçük bir balıktan balinaya kadar giden bu zincir etkileniyor. Kocaman bir balinanın ağzının içinin çöple kaplı olduğunu düşünün. Türkiye’de incelenen balıkların yüzde 44’ünün midesinde mikro plastik bulunduğunu açıkladı uzmanlar. Balıkların midesinden çıkan mikro plastiklerin çoğu tek kullanımlık plastiklerden oluşuyor. 

Organik atıklar yani belediye atıkları toplam atıkların yaklaşık %50 sini oluşturuyor. Bu atıkların kompost ve biyogaz tesisine gönderilmesi sonucu çok fazla miktarda geri dönüşmüş toprak benzeri ürün elde ediliyor, toprağı iyileştirmek üzere bu ürünü kullanabiliriz.  Doğada bir döngü vardır, her canlının çıktısı bir diğer canlının ihtiyaçlarını giderir. Asıl konu atığın atık oluşmadan önce mümkünse önlenmesi, önlenemiyorsa atık çıkıyorsa miktarının en aza indirilmesi, yeniden kullanılması, sonrasında geri dönüşüme sokulup ona değer kazandırılması, en son olarak ise yakarak bertarafıyla enerji elde edilmesidir. 

Plastiği eğer geri dönüşüme gönderirsek bunun hammaddesinden yani petrol tüketiminden kurtulmuş olacağız. Alüminyum içecek kutularının geri kazanımı ile %95 oranında enerji tasarrufu yapmış olacağız. Bu esnada hem sera gazlarını azaltacağız, hem daha fazla yakıt tüketiminin önüne geçmiş olacağız, bu sayede ekonomik kazanç sağlayacağız aynı zamanda da çevresel kirliliğinin önüne geçeceğiz. Alışkanlıklarımızı yaşadığımız çevreyi düşünerek olumlu yönde değiştirmemiz gerekiyor. 

9 Yorumlar

  1. Merhabalar.
    Sıfır atık konusunda hazırladığınız yazınız adeta bilimsel bir makale olmuş. Önce kaleminize, emeğinize, yüreğinize ve hepsinden önemlisi duyarlılığınıza sağlıklar diler, teşekkür ederim.

    Önce tüketirken, atık çıkarmadan tüketim bilincini oluşturmakla ilgili öneriniz süper bir tespitti. Evet tüketim alışkanlıklarımızı terbiye etmeliyiz. En az atıkla nasıl tüketebilirizin yolları öğretilmeli. Atıklarımızın da cinslerine göre ayrı ayrı çöp kutularına atılması düşüncesi de çok güzel ama, işte maalesef bunu yapmıyoruz. Evlerimizde mutfakta küçük bir çöp kovası, yemek artığından tutun da kağıt, plastik vs her türlü atık bu kovaya giriyor, dolunca da ağzı bağlanıp sokaktaki çöp konteynirine atıyoruz. Sokak çöp toplayıcıları bu ayırma işini yapıyorlar. Her konteynir hergün defalarca taoplayıcılar tarafından kontrol edilir;kağıt,plastik, elektronik ve teneke türü atıklar bunlar tarafından toplanır. Eğer sokak toplayıcıları olmasa çöplerin tasnifi çok zor.

    Çok yararlı ve güzel bir makaleydi. Kaleminize, emeğinize ve duyarlılığınıza tekrar teşekkür eder, sağlıklı günler dilerim.

    YanıtlaSil
  2. Merhabalar.
    Son kullanım tarihi bitmiş kullanmadığımız ilaçların da çöp olarak atıldığını bugün gazeteden öğrendim. Biz bu zamana kadar daha hiçbir ilacımızı çöp kutusuna atmadık. Kullanmadığımız ya da günü geçmiş ilaçlarımızı sağlık ocaklarına ya da eczanelere veririz. Çöpe atılan ilaçlar ekosisteme zarar veriyor. Toprağa karışan ilaçlar, soframıza kadar geri gelir.

    Kızartmalarda kullanılan atık sıvı yağlarımızı asla lavabolardan dökmeyiz. Onları da plastik eski su şişelerine doldurup belediyelere veririz. Çünkü belediyeler de atık yağları teslim alıyorlar.

    Bunları hep neden yapıyoruz, ekosisteme zarar vermemek için. Ekosistemi koruyarak, geleceğe iyi, temiz ve kullanılabilir bir miras bırakmak içindir.
    Sağlıklı günler dilerim.

    YanıtlaSil
  3. bu arada herkes biraz dikkat etse sadece insanlık için değil tüm dünya canlıları ve bitkiler için de sağlıklı bir ortam oluşabilir, uzay bile çöple doluyor...

    YanıtlaSil
  4. plastik peki, teşekkür ederiz :)

    YanıtlaSil
  5. Sıfır atık falan bunlar hikayeden şeyler. Bu konular daha ince gündemde yoktu. Nasılsa bu konu gündeme geldi. Dedim ki birşeyler yapacaklar yine. Sonra marketler poşeti paralı satacaz dediler. Neden şimdi?
    Marketlerin rakibi marketler değil. Seyyar satıcılar ve açık ürün satanlardir. Bunlar ab uyum numarası ile açık ürünleri kaldırdılar. Ambalajlı ürünlerin nasıl sağlıksız olduğunu neler kullanıldığını biliyoruz. Eğer konu israf ise buraya gelene kadar daha neler var. Bunların da hepsinde ambalaj poşet var neden ses çıkarılmıyor. Işte bizim milletimiz muhakeme yapamıyor. Dandik market poşeti çevreyi kirletiyor diye paralı oluyor fakat kimse demiyor ki bu ambalajlı ürünler neden böyle demiyor? Hep yıkanmış beyinler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ambalajlı ürün tüketmemeli, doğal olandan yana kullanmalıyız aslında tercihimizi,
      Çok haklı noktalara değinmişsiniz
      teşekkürler

      Sil