Fotoğraf:Mavianne-Ünye/Çamlık

 “Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır” bu atasözü ile her insanın kendine göre bir çalışma yolu, bir iş yapma şekli olduğu ve yaptığı işin o kişiye has özellikler taşıdığı anlatılmak istenmiştir malumunuz. Ancak bu sözün tam tersi hareket edenleri görürüz çevremizde. Bu tiplere göre yapılan işin en mükemmeli onun yaptığı gibidir ve herkes bunu örnek almalıdır. Tersi hareket ettiğinde seni sürekli eleştirir, yanlış yaptığını iddia eder ve doğrusunun onun bildiği gibi olduğunda ısrarcıdır. Başkasının hayat tarzını, çocuk yetiştirme yöntemini, gezmesini, tozmasını hiç tasvip etmez. O nasıl yaşıyorsa herkes de o şekilde yaşasın ister hele de bu herkes, kendi ailesinin fertleri ise işler daha da vahim bir hal alır. Onlara da karışır kendi hayat görüşünü benimsesinler ve onun gibi olsunlar ister. Kim ne yapıyor hepsi onun kontrolü altında olsun, onun planı dışına çıkıldığında müdahale eder. Bu olayın normal olmadığını birilerinin ona söylemesi veya profesyonel yardım alması gerektiğinin farkına varması hiç de kolay değildir. Bu durum hem o kişiyi hem de çevresini yıpratır. 

“Control Freak” yani “Kontrol Manyaklığı” takıntı, mükemmeliyetçilik gibi bir ruhsal bozukluk. Kontrol manyağını uzmanlar şöyle açıklıyor; kendi benimsediği davranışları zorla çevresine benimseten kişilere deniyor. Bu kişiler içinde bulunduğu tüm durumlarda kontrol onda olsun ister. Her şeyin onun karar verdiği gibi sıkı bir şekilde planlanmış, hesaplanmış ve organize edilmiş olmasını ister, çevrelerindeki tüm olaylarda onların müdahalelerinin gerekli olduğunu düşünürler.

Onların kontrolleri dışında gerçekleşen en ufak bir değişiklikte fazlasıyla canları sıkılır. Kontrol manyaklığının altında yatan en önemli sebep başarısızlık korkusudur aslında. Bu başarısızlık korkusu ve başkalarına güvensizlik duygusunun altında yatan rahatsızlıklardan biri de mükemmeliyetçiliktir. Sürekli olarak mükemmeli elde etmeye kendilerini zorlarlar ve bu nedenle sürekli mutsuz olma ihtimalleri fazladır.

 Ruhen ve bedenen hem kendini hem de etrafını yıpratan bu durumun çaresi için bazı öneriler getiriyor uzmanlar; öncelikle biraz gevşemeyi öğrenmek lazım; gevşemek ve bazı şeyleri akışına bırakmayı kabullenmek. Akışın yönünü organize etmek yerine, oluşan yöne kendinizi bırakmaya alışın. Hayatınızda artık spontaneye yer açın ve başkalarına açılın. Yani her şeyi kendi kontrolünüze almak yerine başkalarının da hâkimiyetlerine şans tanıyın.

 Kendinize sürekli şunu hatırlatın; bu hayatta her şeye hâkim olmanıza zaten olanak yok. Bu adımda özgüveninizle ciddi bir savaş vereceksiniz. Kendinize olan güveninizden bir şey kaybetmeyin elbet; ama dümeni biraz başkalarına da devretmeyi bilin. Zaman zaman geri çekilin, zaman zaman soluklanın. Ne kadar rahatlayacağınızı ve kendinizi ne kadar iyi hissedeceğinizi tahmin bile edemezsiniz.

Eğer bu durumdan kendinizi ne yapsanız kurtaramıyorsanız da mutlaka bir uzman doktorun, bir terapistin yardımına başvurmanız doğru olacaktır. Nasıl ki dişiniz ağrıdığında daha büyük diş hastalıklarına dönüşmemesi için doktora gidersiniz; aynı şekilde kontrol manyaklığınız da tedavi edilmediğinde daha ağır ruhsal hastalıklara yol açacağından aynı şekilde konunun uzmanı doktora gitmelisiniz.

Yukarıda konunun uzmanlarının önerilerine değinmek istedim. Çünkü bu durumdan mustarip çok kişinin olduğunu düşünüyorum. Yol yakınken bunun bir hastalık olduğunun farkına varıp tedavi yoluna gidilmesi herkes için en iyisi olacaktır.

7 Yorumlar

  1. aman aman hiç işim olmaz bunun gibi şeylerle, raat gevşek olmak iyidir :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bence de
      herkesin kendi hayatı
      nasıl isterse öyle yaşasın

      Sil
  2. Bu tip insanları bir şekilde hayatımızdan uzak tutmamız lazım ama bazen çok yakınımız olduklarında kolay olmuyor... Bence bu durum kendini telkin ile aşılacak bir durum değil ve uzman yardımını kesinlikle gerektiriyor.. Tabi burada da başka bir sıkıntı, bunu takıntılı insanlara anlatıp ikna edebilme konusunda başlıyor:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok haklısın yakınımız oluyor ve mecbur katlanıyorsun
      ben çok yaşadım onlarla :))
      kabul ettiremezsiniz ki bunun hastalık olduğunu

      Sil
  3. Bahsi geçen konunun temelinde hak görme kültürünün olduğunu düşünüyorum. Hak görme kültürel koduna sahip bireyler makalenizde bahsettiğiniz her uygulamayı yaparlar. Bir nevi karıştıkları hayatlar yüzüden kendilerini gerçekleştirmeleridir denebilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. maalesef onlara bunun hakları olmadığını söyleyemiyorsun bir de bu kişiler anne veya baba ise :((

      Sil
  4. Ben artık salangillerdenim her şeye hayırlısı diyip kenara çekiliyorum. :)

    YanıtlaSil