Ekmek Ustası Olmayan Kaldı mı?

Fotoğraf:İnstagram

Lindasofiaring

Karantina günlerinde mükemmel ekmekler yapıp paylaşanlar bizi mutfağa girip, ekmek yapmaya yönlendiriyor. Ama öyle şahane ekmek yapan arkadaşlar var ki, bir sanat eseri adeta. Hazır ekmeklik Tahıllı Buğday Unu vardı evde ekmeklik, ben de gaza gelip denedim ancak un mu bayattı, ben mi beceremedim olmadı.

En en beğendiğim sanat eseri ekmekleri Linda yapıyor. Görünüşü mükemmel. 

Ama en lezzetli ekmeği arkadaşım Tülay yapıyor. Özellikle kuru domatesli, zeytinli ekmeğine bayılıyorum. @annemekmeği instagram adresi Ankara'da olanlara öneririm.

Bu karantina döneminde eşlerin hanımlarıyla mutfağa girmesini destekliyorum!!! Mahocum sever yemek yapmayı, özel tarifleri vardır. Orijinal tarifler denemeyi sever. Bu konuda acayip şanslıyım :)) Şükür....

Sabah kahvaltısı benden, akşam yemeği fikri ve bazen de yapımı ondan. Bu iş bölümü şahane oldu açıkçası. Hayat müşterek değil mi ama. Bu zor günlerde birbirimizin değerini daha fazla anlamalı, sımsıkı sarılmalıyız dostlarımıza (tabi fiziksel anlamda karantina sonrası)

Dün Yazar Nuray Temiz ile instagramda canlı yayın yaptık. Eski dostum olduğu için çok keyif aldık biz bu muhabbetten. Bir saat nasıl geçti anlamadık bile. Bir saat dolunca yayını kesiyor instagram, biz sonra yarım saat tekrar açıp konuştuk. İnstagram Canlı Yayın Nasıl Kaydedilir diye çok araştırdım ama bulamadım. 24 saat sonra silinmesi kötü tabi ki :((

Neler mi konuştuk?

Okuduğumuz kitaplar, filmler, anılar , hayata dair düşüncelerimiz ve tabi ki Korona !

Ben evde kalmayı, vakit geçirmeyi özleyenlerdendim. Tabi ki sosyal hayatın içinde olmayı çok seviyorum ama bunun yanında evde hiç ama hiç sıkılmıyorum. Yapılacak çok iş, okunacak çok kitap, izlenecek çok film ve düşünülecek çok mesele var. Sakin kafayla her şeyi yoluna koymaya, kendimizi eğitmeye, plan ve projelere zaman ayırabiliriz.

Hatta sadece tavana bakabiliriz Kankim Lale'nin dediği gibi. Hiç bir şey yapmamak da bir şey yapmaktır. Zihni boşaltmak iyi gelir bazı zamanlarda. 

Koşturmalı hayatımızda ne çok unuttuğumuz değer var aslında. Çocuklarımız, ana, babamız, büyükler, akrabalar yeterli özeni ilgiyi gösteriyor muyuz? Sürekli tüketip, hiç  üretmiyor muyuz? Doyumsuz ve mutsuz, sürekli şikayet edene mi evrilmiştik acaba? 

Dünyanın bir durması mı gerekiyordu bunları hatırlamamız için?

Korona'dan sonra Dünyanın Değişeceğini düşünüyorum. Eskisi gibi olmamalı, değişmeli, gelişmeli ve hatalardan dönülmeli. 

Ağaçları kesip, ormanları yaktık,

Atıksuları denizlere, nehirlere boşalttık, 

Suyu, toprağı, havayı kirlettik,

Ekosisteme saygı duymadık, 

Hayvanları katlettik,

İnsanları ayırdık,

Tüketim çılgınlığına kapıldık,

Yok etmeye alıştık,

Güçlüye pirim verdik, güçsüzü göremedik,

Sürekli şikayet ettik,

Tembelleştik,

Cahilliğe prim verdik,

Bir gün geldi bu gidişe bir DUR! dedi, küçücük bir virüs tüm Dünyayı ele geçirdi ve herkesi eşitledi,bunun bir anlamı olmalı,

Olayın ciddiyetini anlamalı, bugünleri unutmamalı ve ona göre hayatımıza yeni bir gelecek çizerek yön vermeliyiz,

Şikayet eden, tüketen, olumsuz ve mutsuz olmak yerine;

Şükreden, üreten, pozitif ve umut dolu olmalıyız....