UYAN !

Deniz Erten'in İşaret Serisini okumaya, tesadüf eseri (belki de bana bir işaret olarak) son kitabı olan Misafir-iz’den başladım. Kitabı okurken çok etkilendim, hatta bazı yerlerini anlamakta güçlük çektim. Bu nedenle de merak içerisinde diğer beş kitabını hemen sipariş verdim. Her bir kitabın kapağındaki harflerin U-Y-A-N-I-Ş olması ise özenli bir çalışmanın eseri olduğunun göstergesi adeta. Okudukça hayata, ölüme, yaradılışa ilişkin çok farklı bir pencere açtı, bambaşka bir bakış açısı yarattı kitaplar bende. Her bir kitabında var oluş sebebimizi, Kuran’ın önderliğinde Allahımızın kuralları, İslami hakikatleri, bilimsel araştırma ve örnekleri ile anlatıyor Deniz Erten.

“KUR…AN… AN’ı KURAN… Kuran o kadar mucizevi bir kitaptır ki, O’nu idrak etmek için uğraşan herkese her an inmektedir.” diyen yazar kelimelerin asıl anlamlarını ve onların sunduğu hazineleri keşfetmemizi sağlıyor. Kuran’ın Arapça değil A-RAB’ca yani ALLAHÇA olduğunun altını çiziyor.

Kuran-ı Kerim'i anlayıp hayatımıza uyarladığımızda dünyada cenneti yaşamamızın mümkün olacağına vurgu yapıyor. Yazarın Uyanış Serisinin ilk kitabı ise “KIYAM-ET” “Kıyam-et “ayağa kalk ve uyan” ayağa kalkış ve hayallerden gerçeklere uyanıştı kıyamet…” 

" Bedeninin dört unsurunu (toprak, ateş,su,hava) ayrıştırmak suretiyle beden kalıbını kırarak kendindeki Hakk’ı açığa çıkarmanın diğer bir ifade ile kendini gerçekleştirmenin yolu olan tasavvuf seni UYANdırmaya çalışır. Bir beynin her şeyi olağan ve beklentisi dahilinde görmesi ise onun “uyu”duğunun yani bilinçdışının oto-pilotunda yaşadığının göstergesidir. (Misafir-iz, Deniz Erten)

“Hakikat ilmine sahip oldukça aydınlanır kalp. Karartısı dağılır içerideki nur yüze yansır, bir süre sonra iyice dışarıya yansır ve o kadar yoğun ışık olmuş, nurlanmıştır ki Peygamberimizin belki de bu yüzden gölgesi yoktu.” (Kıyam-et)

"Oturanın değil gerçekten yol alanın manzarası değişir" (Bak-ara, Deniz Erten)

“İslamiyet’in en büyük düşmanı cehalettir.” diyoruz. Ancak ilmimizi artırmak yerine kulaktan duyma bilgilerin esiri olmuş bir toplumu kitaplarıyla uyandırmaya çalışıyor. Bildiklerini, araştırmalarını bizlerle paylaşıyor. 

 “İnsan aslında en uzun yolculuk olan kendi özüne yolculuk yapınca kâinatın etrafını dolanmış gibi olur denir. Çünkü her şey insanın beyninde, idrakinde yani içinde olup bitmektedir.” İnsanın kendi özüne yaptığı yolculukta tek yol göstericisi Allah’ımızdır kuşkusuz. Ancak bu yola niyet edenlerin neler yapması gerektiğini anlatıyor kitaplarında.

Ankara'da Uyanış Festivalinde tanışmak, sohbet etmek şansı yakaladım kendisiyle. Mütevazi, samimi hali ve anlattıklarıyla beni etkiledi. Farklı bir boyutta, farklı bir bilinç seviyesinde olduğu apaçık belliydi. Ne kadar cahil olduğumu, bilgiye aç olduğumu fark ettim yanında. Allahıma  şükrettim  karşıma onu çıkardığı için. Aynı şeyi Cemalnur Sargut hanımefendiyi dinlerken de hissediyorum. Tasavvuf sohbetleri oluyor instagramda da canlı yayınlanıyor, haftaiçi sabahları Cemalnur Hanımın. Onu dinlemek bana iyi geliyor, sakin sakin anlatıyor daha iyi bir insan olabilmenin şifrelerini....

Gördüğümüz her şeyin simülasyon, bir rüya olduğunun bilimsel olarak ispatlandığından bahsediyor kitaplarında ve açıklıyor.

 Rabbimizin isim ve sıfatları olan Esma-ül Hüsna ile ilgili Deniz Erten şöyle diyor; “kendinizi tanırsanız sizdeki esmayı, yani aslında burada olmayı neden istediğinizi, varoluş sebebinizi, nasıl tekâmül edeceğinizi anlamaya başlar ve Allah’a O’nun size verdiği isminin sizdeki tezahürü olan temiz bir yansımayla geri dönmeye çalışırsınız.” 

 “İman aslında ALLAH’A GÜVEN’den kaynaklanmalıdır. İman, güvenmek ve inanmakken; vehim, korkmak ve kuşku duymaktır.”

 “Dışarıda sizi “ölümlü bir beden” inancına hapsederek köleleştirmeye çalışan dünyevi bir sistem ve sizi “sonsuz bir ruh” olduğunuz gerçeğiyle buluşturup özgürlüğünüze kavuşturmaya çalışan bir Allah ve resulü var. Seçim sizin, bildiklerini unutmak, hakikati öğrenmenin tek yoludur”