Dünyadaki dönüşüm, insanlar iyileştiğinde ve diğer insanlara yatırım yapmaya başladığında gerçekleşir. Michael W. Smith

 Geçen hafta katıldığım bir etkinlikte, “Dönüştüren Kadınlar Platformu”nun üreten, çalışkan kadınları ile bir araya geldim. Otuz yılı aşkın bir süredir doğa koruma, atık, atıksu, hava, geri dönüşüm gibi her konuda  çalışan bir Çevre Mühendisi olarak,  hassasiyetle bu konularda çalışmalar yapan pırıl pırıl kadınları yürekten destekliyorum. Sürdürülebilir bir Dünya’da yaşamak için geri dönüşümün kaçınılmaz olduğunu bir gerçek.

Doğru Geri Kazanım Şirketi Genel Müdürü Nagihan Çakır Yılmaz ve Diyetisyen Elvan Odabaşı öncülüğünde kurulan Platform, toplumun bu konuda farkındalığını artırmayı hedefliyor. Dönüşümün kadınlardan başladığı gerçeğinden hareketle mutfakta, sağlıkta, sanayide toplumun her alanında bilincin artırılması ile geri dönüşümün daha hızlı sağlanacağına dikkat çekiyorlar.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Türkiye Girişimci Kadınlar Kurulu ile birlikte Ankara’da düzenlenen Dönüşen Kadınlar Platformunun üçüncü toplantısına, UNDP Türkiye İyi Niyet Elçisi, Oyuncu Mert Fırat ve FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık katıldı.

Bitkisel atık yağların yönetiminin ekonomiye katkısı, çevreye ve insan sağlığına zararları, atıkların kaynağında ayrı toplanması konularına değinildi. “Biz bu dünyadan en az yara ile nasıl çıkarız?” sorusuna cevap arandı. Sanayi, tarım, enerji üretimi tüm bu faaliyetler sonucu ortaya çıkan atıkların Dünyamızı giderek daha fazla tehdit ettiğine parmak basıldı.

Dönüştüren Kadınlar  etkinliğinin menüsünü oluşturan,  Geleceksel Gıda ve Beslenme Tasarımcısı, Dyt. Elvan Odabaşı’na kulak verelim; 

Geleceğini dönüştür! Tabağındaki tercih ettiğin besinler sadece seni etkilemiyor, Dünyaya da bir iz bırakıyor. Bugün tabağına aldığın her fazladan gıdayı ihtiyacından fazla tükettiğin için ya sağlığını israf etmene ya da o gıdayı tabakta bırakıp gıdayı israf etmene sebebiyet veriyor.  Gerçekten ne kadar gıdaya ihtiyacın olduğunu öğren! Bilinçli ve “yeterini” bilen bir insana dönüşüyor olman. Dünyada hem açlığa hem obeziteye hem de kronik hastalıkların yükünü hafifletmeye çözüm olacak unutma!

Yani çözüm SENsin,
Çözüm tabağındaki tercihler,
Yediğin her lokmaya saygı duy,
Doğanın sana bonkörce armağan ettiklerini tanı ve bunun için ŞÜKRET,

Ve unutma gıda asla bir çöp değildir,
Çöpe gıda atma,
Fazlasını alma,
Sapını, kabuğunu, çekirdeğini, yapraklarını bile kullanabilirsin,
Böylelikle gıdaya ikinci bir hayat vermiş olursun,
Değerlendiremediklerinle kompost yapıp ve hayata yeniden katılmalarını sağlayabilirsin….

Gıdana duyacağın SAYGI geleceği dönüştürecek unutma,
Ve gıdayı paylaşmanın iyileştirici ve zenginleştirici gücünü de asla unutma…

*Dyt.Elvan Odabaşı 


2 Yorumlar

  1. Merhabalar.
    Ne güzel ve ne kadar faydalı bir platforma katılmışsınız. Tebrik ederim. Çöpe atılacak şeylerin dışında hiçbir şeyimizi zayi etmeyiz. Gıda maddelerini de özenle koruruz ve böylece çöpe gitmesini engellemiş oluruz. İhata duvarlarının üzerindeki demir korkuluklara naylon poşet içinde asılı ekmekleri görünce çok canım sıkılır. Ekmek ucuz bir şey değil ki, yazık değil mi, neden ekmeği o hale getiriyorsunuz. Bugün halk ekmek 5,00 TL. Normal fırın ekmeği 7,00 TL.

    Bir de kedi ve köpekler yesin diye kaldırımlara yemek artıkları balık artıkları, tavuk eti artıkları vb. benzeri şeyleri döküyorlar ya hiç hoş olmadığı gibi medenice de değil.

    Atık yağları asla çöpe dökmeyiz. Tekrar orijinal kendi plastik yağ şişesine plastik bir huni ile boşaltıp, görevlilere teslim ederiz. Ancak, çok fazla kağıt atığımız olmadığı için, olanları da normal çöpe dökmek zorunda kalıyoruz.

    Bu toplantıları aslında çöplerini ayrıştırmayan, israf eden bilinçsiz vatandaşlarımızın olduğu yerlerde de yapmak lazım. Ankara'dan o kadar çok ilçe adı verebilirim ki, örneğin en yakından tanıdığım ve bildiğim iki ilçe, Sincan ve Keçiören.

    Bu enflasyon ve hayat pahalılığına rağmen çöpe gidenlerde değişen hiçbir şey olmadı sanıyorum. İsraf yine diz boyu devam ediyor...
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Recep Bey değerli yorumunuz için çok teşekkür ediyorum.
      Bilinçlenmek ve farkındalık çok mühim bir mevzu.

      Sil