“İyi ki Onu Tanımışız” Bir insan hayatta ne ister ki başka? Bu dünyadan göçtükten sonra arkandan güzel sözler söylenmesi ne kadar da değerlidir. O musalla taşına konulduğunda imam sadece iki soru soruyor “Nasıl bilirdiniz ve hakkınızı helal ediyor musunuz?” demek ki, yaşam boyu yaptığımız her şey sadece bizimle ilgili değil, çevremizdekilerle de ilgili. Bir toplumda yaşıyoruz ve o topluma bizim verdiğimiz katkı, hayatına dokunduğumuz insanlar çok önemli.

Yıldız Hacıevliyagil Cüceloğlu’nun hazırladığı; İyi ki “Bir Gönül İnsanı Doğan Cüceloğlu ile Anılar” kitabını okuduğumda ne kadar şanslı olduğum hissettim. Böyle değerli ve yeri doldurulamaz bir insan ile aynı çağda yaşadım ve iyi ki yolum onunla ve ailesi ile kesişti. Doğan Cüceloğlu ile ilk karşılaşmamızda tüm zarifliği, kocaman gülümsemesi ve mütevazi tavrıyla beni çok etkilemişti. Güzel eşi Yıldız ile tanışmamız da o vesile ile olmuştu.

Bu kitap, Doğan Cüceloğlu’nun çok önem verdiği “değerler listesi”ni “hocanın dediğini yap, yaptığını yapma” sözünün aksine, hayatına uygulamasına şahit olan ve bizzat onu tanıyan kişilerin anılarından oluşuyor. Onun eliyle yazıp masasına yapıştırdığı değerler listesi; 1. Merak duygusu 2. Hakkaniyet 3. Dürüstlük 4. Sorumluluk 5. Halden anlamak 6. Saygı-Sınırlara 7. Sevgi 8. İş birliği

Yıldız’dan dinlemek Doğan Cüceloğlu’nu, bir başka titretiyor yüreğimi. Sıradanı özel kılan, emeğe saygı duyan, teşekkür eden, nezaketle almayı, sevgiyle vermeyi ve üstelik değerli hissettirmeyi başaran bir eş O. Hiç bir anın tekrarının olmadığının, sayılı ve sonlu olduğunun farkında olan ve her anı özel kılan, elinden gelenin en iyisini, coşkuyla yapmayı seksen üç yaşındayken bile sürdüren bir yaşam bilgesi Doğan Cüceloğlu.

Onu tanıyan ve unutulmaz anılara sahip olan dostları, öğrencileri ve ailesinin anlattıklarından Onun ne kadar da yüce gönüllü olduğunu ve hizmet aşkıyla her zaman çalıştığını görüyoruz. Kızı Umay diyor ki; sevgi onun için emek ve hizmet demekti. Tüm Türkiye’yi baştan sona defalarca gezdi; dokunabileceği her bir çocuğa, her bir insana fayda sağlamak için elini taşın altına koymuş, gerçek bir savaşçıydı.

İçindeki altını görerek, onu parlatmaya çalışarak, babacan ve sevgi dolu tavrıyla gençlere çocuklara yaklaşmasına vurgu yapıyor Gizem Çil. Onun yanındayken güven dolu bir alanda olduğunuzu hisseder, yanından ayrılırken özü yüceltilmiş bir insan olarak kuş gibi kanatlanırdınız diye devam ediyor.

Her Can’ın doğasına ve sınırlarına saygı duymayı, sevmenin sahip olmaya çalışmaktan öte, kıymet bilmekle ilgili olduğunu ondan öğrendiğini söylüyor Emre Pekçetinkaya. Doğan Hoca’nın sevmeyi, emek ve zaman verme davranışı ile tanımladığına dikkat çekiyor Polat Doğru. İletişimi, bir canın cana dokunması olarak tanımladığını, karşınızdakine güvenmenin, onun canına gönderilebilecek en güçlü mesaj olduğunu Doğan Hoca’dan öğrendiğini belirtiyor Nurdoğan Arkış. Ebru Tuay ise “onunla çalışırken  görüldüğümü bilirdim, hepimizin en temel ihtiyacı değil mi görülmek? diye soruyor.

“Yaşamında kendin olarak var olduğunda için bilir; sesin, bakışın, yürüyüşün, gülüşün, tüm bedenin bunun sinyallerini verir” derken aslında kendinizden bahsederek öğrettiniz bize diyor Ceyda Düvenci. Ne büyük kıymet, dürüst bir yerden insanlığı öğrenmek.

Doğan Cüceloğlu’nun “insan insana” “can cana” nasıl yaşadığına sizler de şahit olmak istiyorsanız eğer, bu kitabı okumalısınız.

  ÜNYE KENT GAZETESİ

2 Yorumlar

  1. hımm saol okunur tabii bu kitap :)

    YanıtlaSil
  2. ne kadar içten ne kadar güzel yazmışssınız. Doğan Cüceloğlu son yıllarda youtube da röportajı sayesinde tanınsada tanındı yolumuz bir şekilde kesişti. bende şanslı hissediyorum kendimi bu konuda :))

    YanıtlaSil