8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü 

Tarihin tozlu sayfalarına gömüyoruz “Kadın Kadının Kurdudur” sözünü. Kadın dayanışmasının, kadın birlikteliğinin gücünü yaşamımın her döneminde gördüm. “Kadın Kadının Yurdudur” diyorum da başka bir şey demiyorum. Bizler birlikte olunca, hangi işe el atsak onun üstesinden layıkıyla geliyoruz. Yeter ki, o güzel yüreğimizi sevgiyle, yardımlaşmayla, hoşgörü ve empatiyle dolduralım. 

Kız arkadaşlar benim hayatımda çok önemli bir yere sahiptir. Onlar arkadaştan öte kız kardeştir bana. Her derde deva arkadaşlarım var benim. Her biri farklı karakterde adeta rengarenk bir çiçek demeti onlar. 

Biri çay seviyor, diğeri kahve, ciddiyeti seven de var, neşesini bana bulaştıran ve her daim eğlenecek bir şey bulan da. Bazısı çok kuralcı, bir diğeri umursamaz, biri alıngan, diğeri dünya yansa umurunda olmaz. Sanki hepsi bir bulmacanın parçaları. Bir araya gelince o bulmaca tamamlanıyor ve bir hazine çıkıyor ortaya, kız arkadaş hazinesi ! 

Rahmetli Doğan Cüceloğlu’nun söylediği gibi; “Dostun iyisi kötü günde belli olur dense de, iyi günde belli olur. Sen sevinince  gözlerinin içi gülen kaç kişi var çevrenizde?” 

Beni benden daha iyi anlayan, iyi günümde, kötü gönümde beni yalnız bırakmayan kız arkadaşlarımın kıymetini her zaman bildim. Sıkı arkadaşlıkların sağlık için faydalı olduğunu söyledi geçenlerde bir uzman. Hatta onların F vitamini olduğunu -Friends’in F’si- F vitaminin sağlığımıza faydaları say say bitmiyormuş. Yapılan araştırmalara göre güçlü sosyal iletişim içerisinde olanlarda depresyona girme ve ölümcül krizlerin oluşma riski azalıyormuş. Düzenli F vitamini kullanmak sizi gerçek yaşınızdan 30 yaş daha genç hâle getirebiliyormuş. Dostluğun sıcaklığı stresi azaltıyor, gergin olduğunuz zamanlarda bile kalp krizi geçirme riskiniz yüzde 50 azalıyormuş.


Türkiye’de 8 Mart ilk kez 1921 yılında “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlandı. Hüzünlü bir hikayesi var bugünün; 8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde  40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları  için bir tekstil fabrikasında greve başlıyor.  Ancak polisin işçilere saldırması ve onları fabrikaya kilitlemesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulu olan barikatlardan kaçamaması sonucu 129 kadın işçi hayatını kaybediyor.  

 

Bize fırsat eşitliğinin verilmesini, değersizleştirilmeden insan gibi yaşamayı, tacize uğramamayı, kadınların gücünden korkmayan, empati yapabilen erkeklerin varlığını, kibarlık ve saygıyı,  hayatın içinde olmayı, sadece annelikle yaftalanmamayı ve kadın olarak var olabilmeyi istiyoruz. Şu önemli noktanın da altını çizmeden geçemeyeceğim çalışan bir kadın olarak. Erkeklerden ev işlerinde yardım istemiyoruz, bu işlerin ortak işlerimiz olduğunun bilincinde olmalarını istiyoruz.

 

Daha gelişmiş, güçlü ve demokratik bir Ülke istiyorsak eğer, kadınlar hayatın her alanında aktif olarak yer almalı. Kadınlara ithaf edilmiş bu anlamlı günde, bir dal çiçekle gönül almak yeterli değil, kadınlara hak ettikleri değeri vermek önemli olan.

 

 “Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!” Mustafa Kemal Atatürk

ÜNYE KENT GAZETESİ

2 Yorumlar

  1. gerçekten de günümüzde başarılı, mutlu olmamızı isteyen kaç kişi kaldı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben varım ya yeter :))))
      şaka bir yana sen istersen başkalarının mutluluğunu seni de buluyor o kişiler
      ayna etkisi deniliyor buna
      sen gönülden iste başkası için güzel şeyler
      senin de başına kesinlikle güzel şeyler geliyor

      Sil