Kadın Kadının Yurdudur
Tarihin tozlu sayfalarına gömüyoruz “Kadın Kadının Kurdudur” sözünü. Kadın dayanışmasının, kadın birlikteliğinin gücünü yaşamımın her döneminde gördüm. “Kadın Kadının Yurdudur” diyorum da başka bir şey demiyorum. Bizler birlikte olunca, hangi işe el atsak onun üstesinden layıkıyla geliyoruz. Yeter ki, o güzel yüreğimizi sevgiyle, yardımlaşmayla, hoşgörü ve empatiyle dolduralım.
Kız
arkadaşlar benim hayatımda çok önemli bir yere sahiptir. Onlar arkadaştan öte
kız kardeştir bana. Her derde deva arkadaşlarım var benim. Her
biri farklı karakterde adeta rengarenk bir çiçek demeti onlar.
Biri çay seviyor, diğeri kahve, ciddiyeti
seven de var, neşesini bana bulaştıran ve her daim eğlenecek bir şey bulan da.
Bazısı çok kuralcı, bir diğeri umursamaz, biri alıngan, diğeri dünya yansa
umurunda olmaz. Sanki hepsi bir bulmacanın parçaları. Bir araya gelince o
bulmaca tamamlanıyor ve bir hazine çıkıyor ortaya, kız arkadaş hazinesi !
Rahmetli
Doğan Cüceloğlu’nun söylediği gibi; “Dostun
iyisi kötü günde belli olur dense de, iyi günde belli olur. Sen sevinince gözlerinin içi gülen kaç kişi var çevrenizde?”
Beni
benden daha iyi anlayan, iyi günümde, kötü gönümde beni yalnız bırakmayan kız arkadaşlarımın
kıymetini her zaman bildim. Sıkı arkadaşlıkların
sağlık için faydalı olduğunu söyledi geçenlerde bir uzman. Hatta onların F
vitamini olduğunu -Friends’in F’si- F vitaminin sağlığımıza faydaları say say
bitmiyormuş. Yapılan araştırmalara göre güçlü sosyal iletişim içerisinde
olanlarda depresyona girme ve ölümcül krizlerin oluşma riski azalıyormuş.
Düzenli F vitamini kullanmak sizi gerçek yaşınızdan 30 yaş daha genç hâle
getirebiliyormuş. Dostluğun sıcaklığı stresi azaltıyor, gergin olduğunuz
zamanlarda bile kalp krizi geçirme riskiniz yüzde 50 azalıyormuş.
Türkiye’de
8 Mart ilk kez 1921 yılında “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya
başlandı. Hüzünlü bir hikayesi var bugünün; 8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York
kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi
çalışma koşulları için bir tekstil fabrikasında greve başlıyor. Ancak polisin işçilere saldırması ve onları
fabrikaya kilitlemesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde
kurulu olan barikatlardan kaçamaması sonucu 129 kadın işçi hayatını kaybediyor.
Bize fırsat eşitliğinin verilmesini, değersizleştirilmeden insan gibi yaşamayı, tacize uğramamayı, kadınların gücünden korkmayan, empati yapabilen erkeklerin varlığını, kibarlık ve saygıyı, hayatın içinde olmayı, sadece annelikle yaftalanmamayı ve kadın olarak var olabilmeyi istiyoruz. Şu önemli noktanın da altını çizmeden geçemeyeceğim çalışan bir kadın olarak. Erkeklerden ev işlerinde yardım istemiyoruz, bu işlerin ortak işlerimiz olduğunun bilincinde olmalarını istiyoruz.
Daha gelişmiş, güçlü ve demokratik bir Ülke istiyorsak eğer, kadınlar
hayatın her alanında aktif olarak yer almalı. Kadınlara ithaf edilmiş bu
anlamlı günde, bir dal çiçekle gönül almak yeterli değil, kadınlara hak ettikleri
değeri vermek önemli olan.
“Bir toplum, bir millet erkek
ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun
yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere
yükselebilsin!” Mustafa Kemal Atatürk
2 Yorumlar
gerçekten de günümüzde başarılı, mutlu olmamızı isteyen kaç kişi kaldı :)
YanıtlaSilben varım ya yeter :))))
Silşaka bir yana sen istersen başkalarının mutluluğunu seni de buluyor o kişiler
ayna etkisi deniliyor buna
sen gönülden iste başkası için güzel şeyler
senin de başına kesinlikle güzel şeyler geliyor