Kitap insanın aklını alt üst edecek çarpıcı bir bakış açısı sunuyor. Aşağıda alıntıladığım kısımı okuduğunuzda bana hak vereceksiniz. İlginç bir kitap, yazarın okuduğum ilk kitabı. Kitabın bazı bölümleri şunlar; 
 1; Göklerin Krallığı
2; Tohum Hırsızı Lilith
3; Tanrılar ve Kadınlar
4; Anak Oğulları ve Anuakiler
5; Nuh Tufanı
6; Babil'de İki Melek
7; Babil Kulesi ve Büyük Savaş
8; Muhabbarata Destanı:Tanrılar Savaşı
9; Göbeklitepe'nin Gözcü Tanrıları
10; Tanrısal Ülke Dilmın, Sedir Ormanı, Sidret'ül Münteha, Cennet-i Mev'a, Şira Yıldız Sistemi
18 bölümden oluşuyor kitap

 Kök, İnsanlığın Saklı Tarihi, 

Hamza Yardımcıoğlu

Bir zamanlar, insan denen varlık henüz ortada yokken, evrende hüküm süren mutlak bir hükümdar ve onun otoritesine bağlı olarak hareket eden zeki canlılar vardı. 

Bir gün karar alındı ve yeni zeki bir canlı türü yaratılması, sonra da dünya gezegenine halef olarak tayin edilmesi gündeme geldi. Bu yeni türün ası insandı.

Krala bağlı olan kişiler onun kararına saygı duyarken, insanın selefi olan kişi krala karşı çıktı ve ekibiyle birlikte bir isyan hareketi başlattı. 

Tek ve mutlak kralın otoritesini yok sayarak, insana krallık teklif etti. Bunun için birlikte melez bir tür ortaya çıkarmaları gerekiyordu ve bunu yaptılar. İnsanlar durumu gizlemeye çalışsalar da başarılı olamadı ve krallıktan kovuldu.

Önce insanın iki oğlu olmuştu. Birisi tamamen kendi genlerinden, diğeri ise melez olandı. Melez olan, diğerini öldürdü.

Sonra insanlar ikinci türden uzak kalarak, saf bir şekilde tekrar üremeye devam etti. Ama krala karşı isyan başlatan kişi, ekibiyle birlikte gökyüzünden dünyaya inerek insanların kızlarına musallat oldu.

Bu kızlardan devler dedikleri zorba melezler doğdu. Bu melezlere yarı tanrılar dendi ve onlar dünyada krallar olarak insanları köleleştirdi.

Fakat mutlak kral, hükmünde ortağı olmadığı ve kendisinden başka kimsenin kral olamayacağını yasa olarak belirlemişti. Böylece yasa çiğnendi.

Zalim devler dünyayı cehenneme çevirmişti ve dünya gezegeni artık onların krallığıydı. Gökyüzündeki meclis toplandı ve yeryüzündeki krallığın son bulması gerektiğine hükmedildi. İnsanların arasından bir kişi seçildi.

Dünyada tüm canlılardan numuneler toplamak ve canlılığın devamını sağlamakla görevlendirildi. Garip şekilde bu kişi de diğer insanlardan farklı olarak özel bir genetik yapıya sahipti.

Üstelik onun ve neslinin devamı için ilerleyen yıllarda, göklerden gelen görevliler tarafından genetik müdahaleler yapılacaktı.

O nesilden Tanrı'nın elçileri seçilecekti. Göksel krallığa muhalefet edip isyan başlatan kişinin soyu ve insanın soyu arasında asırlar sürecek bir savaş başlamıştı ve bunun Nuh tufanı zamanında sona ermesi gerekiyordu.

Ama böyle olmadı. Tufanın yaşanıp dünyanın yıkılmasından çok uzun yıllar sonra insanlar yeniden ileri teknoloji seviyesine ulaştığında, sözde tanrılar gökyüzünden Babil şehrine inecek ve insanoğlunun kaderini yeniden değiştirecekti.  (syf.57, Nuh Tufanı)

2 Yorumlar

  1. Merhabalar.
    Kitabın tanıtımı ile ilgili paylaşımınızı okudum. Bakın işte bu kitap tam bana göre. Teşekkür eder, kaleminize, emeğinize sağlıklar dilerim.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil