İMZA BEN-MEKTUBUM
OĞULLARIM,
GELİNLERİM VE TORUNLARIMA
Geleceğe
mektup, bana hiç de yabancı bir kavram değil. Babam Gazozcu Muharrem sağ olsun,
çok meraklıdır bu tip özel ve farklı atraksiyonlara. PTT’nin 146. Yıldönümünde
yani 1986 yılında başlattığı ve bir yıl süren kampanyasına katılmış, 2000 yılına mektup yazmıştık tüm aile
bireyleri olarak. O yıllarda ben lisedeydim. Annem 41, babam 46 yaşındaydı o tarihte.
Yazdığımız mektuplarda gelecekteki bize ve aile bireylerine hitap etmiştik. 14
yıl sonra mektupların bize ulaşması, ailemizde büyük bir heyecan yaratmıştı.
Çok şükür ki, hepimiz hayatta ve sağlıklıydık. Mektuplarla birlikte, 86’dan bir
hoş seda gelmişti ailemize ve bu bizi çok mutlu etmişti. Gerçi annemin gözleri
yaşarmıştı okurken mektupları, bu günleri torunları ile birlikte gördüğü için
şükretmişti. Bu deneyim ile, mektubumu iki
oğlum, gelecekteki gelinlerim ve torunlarıma yazmaya karar verdim.
Canlarım
Kemal Fahir ve Ahmet Can’a,
Anneniz,
bu yıl şaka maka 44 yaşını doldurdu. Bundan tam 20 yıl önce babanıza aşık
olmamla başladı maceramız. Sizler bu evliliğin neşesi ve şansı oldunuz. Yaradan
sizleri bize bahşederek, çok büyük bir armağan verdi. Bu armağanın değerini
bilip, o şekilde büyütmeye gayret ettik sizleri.
Benim
için önemli olan, yetişkin bir adam olduğunuzda, anne ve babanızla geçen
günlerinizi mutlulukla yad etmeniz. Güzel hatıralar bıraktıysak hafızanızda, ne
mutlu bizlere. Hayat hikayemiz nedir ki, yaşadıklarımızın birikimi. Umarım siz
de benim gibi, ömrünüz boyunca güzel hikayeler biriktirirsiniz.
Fahir’im,
Yakışıklı Prensim, bu yıl üniversite sınavı için yoğun bir çalışma temposuna
girdin. Sorumluluğunun bilincinde olman, beni sevindiriyor. Hayallerindeki
üniversiteyi kazanıp, seveceğin, mutlu olacağın bir mesleği yapman için dua
ediyorum. Şu anda ODTÜ’yü kazanıp mühendis olmayı hedefliyorsun. Umarım
hedefine ulaşıp, güzel bir meslek sahibi olursun ve mutlu olacağın bir işi
yaparsın. Huzurlu, neşe dolu, hayatta hedefleri olan, kendinden memnun bir ömür
geçirmeni diliyorum.
Ahmet
Can’ım, Can Can’ım, liseli olma heyecanını yaşadığın bu günler senin en
tasasız, en keyifli günlerin bilesin. 15 yaşında bir delikanlı olarak, hayata
neşeyle bakman hoşuma gidiyor. Eğlenceli ve mutlu olmanı her zaman takdir
etmişimdir. Eminim ki, bu bakış açını değiştirmezsen çok güzel bir hayatın
olacak. Sadece hedeflerini belirlemen ve azimli olman gerekiyor. Hedeflerine
ulaşabilmek için fazlaca çalışmak da hayatının vazgeçilmezi olmalı.
Anneler
hep nasihat eder, çoğu zaman kaçınsam da bundan, elimde değil anneyim ve
nasihat ederim! Annelere kulak vermek bazen avantajına olur çocukların. Hayatta
ne yaparsanız yapın, kendinize ve çevrenize zarar vermeden, saygıyla ve
sevgiyle yapmalısınız. Aklınıza koyduğunuz herhangi bir şey için, azimle
çalışır ve emek verirseniz muhakkak onu elde edersiniz. Hayatta karşınıza çıkan
zorlukları, olumsuzlukları alt edebilecek gücü kendinizde bulmak için yüreğinizin
sesini dinlemeniz yeterli olacaktır. Siz iyi insan olduktan ve doğru bildiğinizi
yaptıktan sonra kimse karşınızda duramaz. Yeter ki, kendinize inanın. Hayata hep
gülerek ve umutla bakmanız çok önemli.
Anneler
ne ister ki, çocukları; sağlıkla büyüsünler, güzel okusunlar, iyi bir meslek
sahibi olsunlar, onları mutlu edecek bir hayat arkadaşları olsun.
Ben
de “mavianne” olarak, güzel ve akıllı gelinlerime bir çift söz söylemek
istiyorum. Benim yemeklerimden daha lezzetli yemekler yapabilirsiniz, benden
daha güzel ve daha kültürlü de olabilirsiniz hiç kıskanmam, aksine gurur
duyarım. Evliliğinizin harika olması için birkaç tavsiye vermek isterim naçizane.
Birbirinizle yaşadığınız ufak tefek sorunları ailelerinize yansıtmayın, anne ve
babalarınıza karşı saygı ve sevginizi her zaman gösterin, birbirinize karşı da
her zaman saygılı olun.
Aşk
ve sevginiz her zaman yanınızdadır ancak, saygı kaybolunca diğer ikisi de sizi
terk etmek için pusuda bekler. Mutlu olursanız, mutlu edersiniz. Sizin mutluluğunuzu
da tabi ki, oğullarım sağlamalı. “Akıllı erkek, karısını mutlu edendir” diye
bir sözüm var benim. Çünkü kadın mutluysa, ailede huzur olur, eviniz bir gül
bahçesine döner.
Torunlarım,
sizleri çok seven bir babaanne olacağımdan eminim. Allah bana sizleri
gösterirse şayet, size şu sözleri veriyorum;
Asla
nasihat etmeyeceğim,
Asla
eleştirmeyeceğim,
Sizi
dinleyeceğim,
“Çocukla
çocuk olmak” denir ya, ben sizlerden daha da çocuk olacağım,
Sırdaşınız
olmanın yollarını bulacağım,
Sizi
sımsıkı kucaklamak için, her zaman kocaman açık olacak kollarım,
Ton
ton bir babaanne olmak için, ne gerekirse yapacağım,
Beni
görmek ve sesimi duymak için, can atmanızı sağlamanın yollarını arayacağım.
Mahocum,
bu mektup benden çocuklarımıza. Senin de afacan bir dede olacağına inancım sonsuz!
Ümit ediyorum ki, hep birlikte bu mektubu okuruz gelecekte bir gün ve kendi
kişisel tarihimizde hoş bir anı olarak yer alır.
Sizi
her zaman seven ve sevecek olan; anneniz, babaanneniz….
0 Yorumlar