Çocuklar büyüyünce bebeklik, çocukluk videolarını izlemek daha keyifli oluyor. Onlar küçükken ne kadar zor ama, bir o kadar da güzel günler geçirdiğimizi düşünüyorum. İyi ki varlar diyorum. Bu güzel hediyeleri bize veren Yaradan'a her zaman şükrediyorum. Gün içinde yoğun çalışma temposunun içinde bu fotoğrafa bakıp mutlu oluyorum. Annelik içindeki sevginin hep rengarenk çiçek açması.

Aslında hep derler ya "büyüyünce dertleri de büyüyor" bu sözü ben hiç sevmiyorum. Bakış açısı her zaman çok önemli, Bunu söyleyen çocuğunun tüm sıkıntılarını her zaman dert görendir. Çocukluk dönemindeki, uykusuz geceleri, yaramazlıkları, ele avuca sığmaz durumları bu sürecin yani çocukluğun normali olarak görüp, algılarsan ve ona göre davranırsan, sabredip hayatı kendine ve çocuğuna dar etmezsen daha güzel geçecek bu süreç emin ol ki.

Kendime çocuklar küçükken hep şunu hatırlattım. Büyüdüklerinde nasıl bir aile ve çocukluk kalacak hafızalarında. Güzel anılarla, huzurlu ve mutlu bir aile ortamı mı? Yoksa tam tersi mi? Bu gayrette olup akıllarında güzel anılar bırakmaya çalıştım. Ne kadar başarılı oldum, onlara sormak lazım. Okuduğumuz kitaplarda, roman kahramanları hep çocukluklarına gider, büyüdükleri aileyi anlatırlar ya. Bir roman kahramanı olsa oğlum, nasıl bir çocukluk anlatırdı? İşte anne ve babaların düşünmesi gereken bu nokta. Ondan sonrası zaten bir şekilde hal oluyor. Çocuğun eğitimi, büyümesi, sağlıklı olduktan sonra fazla sorun olmadan geçiyor yıllar. Bir de bakmışsın yetişkin bir birey olmuş büyüttüğün çocuk. İşte burada senin nasıl bir ana-baba olduğun çıkıyor ortaya. Bu çocuk kendi ayakları üzerinde duran, özgüvenli, ne istediğini bilen ve toplumda takdir gören bir insan mı olmuş?

Aile ve yetiştirme çok önemli. Tabi çocuğun doğuştan gelen özellikleri de bir o kadar etkili. Ancak bu özellikler de genlerden geliyor, senin atalarından aktarılan bilgiler var o kişilikte. Biz beden toprağımıza nasıl özen gösteriyorsak, bu toprakta filizlenen tohumlarımıza da gözümüz gibi bakmalıyız. Onların olgun ve lezzetli meyveler vermesiyle mutlu olacağız. O nedenle çok doğru ebeveynlik yapmalıyız, yanlışımız varsa da o yanlıştan dönebilmenin yollarını aramalıyız.

Büyüyünce de "bu oğlan kime benzedi bilmiyorum. Çok asi, hiç laf dinlemiyor." deyip de tüm suçu çocuğumuza atmamalıyız. Bir düşünüp, kendi geçmişimize onu yetiştirirken yaptığımız hatalara bakmalıyız. Çoğu aile kendini mükemmel, çocuğu hatalı görüyor maalesef. Çocuğundan özür dileyen kaç ebeveyn tanıyorsunuz? Sürekli yanlışlarını, hatalarını yüzüne vurur, ama iş kendine dönünce asla alttan almaz. Kendine bir dönüp bakmaz. 

Yargılamayın! Eleştirmeyin! Nasihat Etmeyin! 
Saygı Duyun! Fikrini Alın! Önünü Açın!

5 Yorumlar

  1. Oğlum ve kızım arasında kişilik olarak nerdeyse dağ kadar fark desem yalan olmaz. Bazen düşünüyorum. Nerde hata yaptım ki . Zira oğlum sakin ortalığı karıştırmayan bir çocuksa kızım hep bir şeyin üstünde ortalığı karıştırır halde oluyor. Kişilik mi yoksa başta yapılan bir hata mı var çözemiyorum açıkçası.
    Bende mümkün olduğunca iyi ilişkiler biriktirmeye çalışıyorum. Dileğim ruhen ve bedenen sağlıklı bir birey olması. Gerisi elbet olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sakin ve yaramaz aslında bu çocukların kendi içindeki özellikleri, kimsenin hatası değil ki. onu öyle kabul etmek lazım. bir de merak etme büyüyünce kesinlikle daha aklı başında ve harika çocuklar olacak ikisi de. tecrübeyle sabit. bizimkilerde aynen senin anlattığın gibilerdi.
      sevgiler

      Sil
  2. Onlar bizim aynamız aslında :)
    Çok güzeldi okumak, kalemine sağlık ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkürler canımcım.
      kesinlikle aynamız :)
      öpüyorum seni.

      Sil
  3. Çocukluk dizisinden bahsettiniz sandım. Güzel dizi 3 bölümü yayınlandı izlemenizi tavsiye ederim.
    Bu dizide anne babaların çocuklara bağlılığını arttırmaya yönelik çalışmalar olduğunu farkettim siz ne dersiniz?

    YanıtlaSil