KARADENİZ'İN İLK VE TEK YAŞAYAN MÜZESİ ÜNYE’DE
Tarihi Ünye evlerinin mimarisine sahip olan Ünye
Müze Evinin bahçesinde düzenlenen “Ünye’nin Kayıp Hikâyeleri” etkinliğinde
tanıştık İhsan Bey ile. Halk Bilimci İhsan Akbulut “Ünye Yaşayan Kültürel
Miras Müzesi” Sorumlusu. Ünye turizmine önemli bir katkısı olan Müze'de,
kaybolmaya yüz tutan kültürümüzü, yaşadığımız eski mekânları ve annelerimizin
çeyiz sandığını naftalin kokuları ile açtığımız bir söyleşi yaptık kendisi ile.
MÜZE’DE ŞEHİRDE YAŞAYAN HERKESTEN BİR İZ VAR
Ünye
halkının atadan nineden
kalma paha biçilmez değerdeki yadigârlarının sergilendiği müze, resmi olarak 2013’te açıldı. Ünye Müze Ev’in “Ünye Yaşayan
Kültürel Miras Müzesi” dönüşümünden bahsedebilir misiniz bize?
Tabii
ki. Ünye Müze Ev Ünyeli aileler tarafından kurulmuş bir müzedir. Çünkü şehirde
yaşayan herkesten bir iz var burada. Somut olarak eşyaların sergilenmesi
yöntemiyle hizmet veren müzede bizler bir takım değişiklikler yaptık. Mesela
odalardaki şeritleri kaldırdık. Cansız mankenler yerine ziyaretçilere rehberler
eşliğinde sanki bir eve misafir gelmişsiniz hissiyle ağırladık. Bunları
yaparken de 21. YY Müzeciliğinin eşyadan ziyade insanı ön plana alan anlayışını
uyguluyoruz. Şu şudur, bu budur demek yerine buyurun bu kültürel mirasımızı siz
de deneyin diyerek insanı olayın içine dâhil ettik.
Neden Karadeniz'in
ilk “Uygulamalı Halkbilimi Müzesi” diye tanımlıyoruz burayı?
Halkbilimi bağımsız bir disiplindir. Üniversitelerin bu
bölümünde ders alan öğrenciler (Hacettepe Üniversitesi için konuşmak gerekirse)
yaklaşık 4 yıllık süreçte Halk edebiyatı, Halk Müziği, Halk Hekimliği, Halk
Mutfağı, Tekke-Tasavvuf Edebiyatı, Sözlü Kültür, Türk Mitolojisi, Geleneksel
Türk Halk Tiyatrosu, Türk Halk Dansları gibi alanlarda bir eğitim süzgecinden
geçiyor. Mezun olduğunuz zaman teorinizi pratiğe dökme ihtiyacı
hissediyorsunuz. İşte tüm bunları yaparken de önce şehrin kültürünü analiz
etmeniz gerekiyor. Biz yaklaşık 8 ay saha araştırması yaptık. Ünye kültüründe
insanlar ne yer ne içer, nasıl eğlenir, doğa ve evrenle ilgili uygulamaları
nelerdir, temizlik alışkanlıkları nasıldır, geçiş dönemlerini nasıl icra eder,
mutfak kültürü nasıldır, el sanatları nedir, hikâyeleri ve masalları var
mıdır? Gibi sorular üzerine araştırmalar
yaptık. Bu araştırmalar sonucunda bunları müzemizde uygulayarak aktarıyoruz.
Esasında Halkbilimi araştırma yöntem ve tekniklerinden hareketle pratiğe
dökülen bu kültürel dinamizme “Uygulamalı Halkbilimi” diyoruz. Bu anlayışla
Karadeniz bölgesinde hizmet veren ilk ve tek müzeyiz.
GEÇMİŞİ BUGÜNÜN KOŞULLARIYLA YOĞURDUNUZDA GELECEĞE
AKTARABİLİRSİNİZ
Daha müzeye girerken bir sürprizle
karşılaşıyor ziyaretçiler. Bahçede geleneksel oyunlardan, topaç çevirme,
bilyeli araba, halat çekme, ip atlama, seksek oynuyorlar. Müzenin amaçlarından
biri de geçmiş ve gelecek arasında bir bağ kurmak olsa gerek değil mi?
Evet,
en önemli misyonumuz bu. Ziyaretçilerimiz yetişkinse onları geçmişe
götürüyoruz, çocuksa geçmişi öğretiyoruz. Bu iki kuşak arasında kültürel
aktarımın başarılı bir şekilde gerçekleşmesi adına köprü görevi görüyor
müzemiz. Zaten geçmişi bugünün koşullarıyla yoğurduğunuzda geleceğe
aktarabilirsiniz. Yoksa geçmiş sadece geçmişte kalır.
Genelde müzelerde somut kültür ögeleri camekânlar arkasında sergileniyor.
Burada ise sözlü kültürümüzü de gelen ziyaretçilere aktarıyorsunuz. Bulmacalar,
masallar, türküler, gölge oyunu. Adeta zamanda yolculuk yaptırıyorsunuz. Ziyaretçileri
nasıl dahil ediyorsunuz bu yolculuğa, tepkiler nasıl oluyor?
Bizim için burada en
önemli şey “zaman”. Ziyaretçinin acelesi varsa aktarılacak bilgilerin kısıtlı
olacağını söyleyebilirim. Yaklaşık 1-2 saatini bize ayıran ziyaretçilerle ise
keyifli bir kültürel yolculuğa çıkıyoruz. Evet, vitrin müzeciliğinde yani sizin
dediğiniz camekânlar arkasında sergilenen müzelerde sadece bakarsınız. Örneğin;
Gittiğiniz bir müzede sergilenen bir türküyü sadece dinlersiniz burada ise
birlikte söyleriz, gölge oyununu sadece izlersiniz, burada iste hayali (karagöz
oynatan kişi) olursunuz. Tentürüğü sergi arkasında görmez, elinize alır
çevirirsiniz. Kısacası buradaki ziyaretçileri biz biraz yoruyoruz.
Edilgenlikten çıkarıp, etken olmasını sağlıyoruz. Yüzlerindeki tebessümleri
gördükçe de iyi bir geri dönüşüm aldığımızı düşünüyoruz.
ÜNYE’NİN KAYIP
HİKÂYELERİ
Burada olmanızın en güçlü üç nedenini söyleyebilir misiniz
bizlere?
1.Çocukluğumu burada
geçirdim ve bu şehrin çocuklarına vereceğimiz çok şey var. 2. Sevdiğim işi yapıyorum. 3. Bilgin hocamın aktardığı “Ünye’yi Dünyayla
tartmışlar” hikâyesi :)
En son benim de katıldığım “Ünye’nin Kayıp Hikâyeleri”
etkinliğine ev sahibiydi Ünye Müzesinin bahçesi. Kültür sanat etkinlikleri,
paneller, sergilerin de düzenlendiği bir mekân olması nasıl bir değer katıyor Ünye’ye?
Ünye’nin kayıp hikâyeleri
aslında her bireyin içindeki o biricik “kendisine özgü olan” anıların
dışavurumuydu. Geçmişin kadim anlatılarıyla günümüz modern dünyası arasında
köprü görevi gören bir projeydi. Kıymetli ağabeyim İsmail Canbulat ile birlikte
planlıyoruz. Geçen Yıl 1. Masal Buluşması yaptık. O ateşi Yalı Mevkiin ’de
yaktık ve umarım közü hep canlı tutarız.
Çok teşekkür ediyorum bu güzel söyleşi için.
Ben de ilginize teşekkür ederim. Unutmadan bir teşekkürü de Ünye’nin Kayıp Hikâyeleri etkinliğinde göstermiş olduğunuz performansınız için ediyorum :)
6 Yorumlar
Okumaktan çok memnun kaldım bu haberi.
YanıtlaSilÜnye bu. Zaten yeşil müze gibi bir yer.
Betonlaşmasın ama daha :)
Yeşil Ünye Yeşil kalmalı sana katılıyorum
Silçok teşekkür ediyorum yorumuna
Harika sorular, harika cevaplar, güzel faaliyetler ve her türlü çabaya, emeğe değen Harika Ünyemiz!
YanıtlaSilSağolun çocuklar,
çok güzelsiniz!!
çok çok teşekkürler
Silgüzel etkinliklerde yine birarada olmak dileğimle
Ünye’nin Kayıp Hikâyeleri etkinliği ve masal olayı var ya aklım ta oralarda. Masallara tek kelimeyle bayılıyorum:)
YanıtlaSilSeviyorum böyle müzeleri, çoğalmaları umuduyla...
YanıtlaSil